Miyom her 5 kadından birinde görülen, rahimin düz kas tabakasının iyi huylu bir tümörüdür. Her ne kadar miyomlar tümör olarak adlandırılsa da aslında iyi huylu rahim urlarıdır. Genetik yatkınlığın önemli rol oynadığı miyom alma ameliyatı hakkında merak edilen tüm soruların cevabını bu yazıda bulabilirsiniz.
Miyom görülme sıklığı toplumdan topluma değişse de kadınların ortalama %15-25’inde miyom görülür.
Miyomu olan kadınların çoğunluğunda hiçbir belirti görülmezken, %10-20 kadında miyomun ameliyatla alınması gerekir.
Miyomlar östrojen bağımlı tümörler olduğu için çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görülür. Gebelikte östrojen arttığı için büyüyebilir, menopozda ise östrojen azaldığı için küçülür.
Miyom tanısı jinekolojik muayene sırasında konur. Miyomun yerleşim yerine ve büyüklüğüne göre elle muayene sırasında teşhis edilebilir. Özellikle rahim ön duvarındaki miyomlar daha kolay anlaşılır.
Miyomun tanısı esas olarak ultrason ile konur. 1-2 santim çok küçük miyomlar bile ultrasonografi ile kolayca teşhis edilebilir. Eğer çok sayıda miyom varsa miyomların lokalizasyonu ve boyutunu net olarak anlayabilmek için MR istemek gerekir.
MR sonucuna göre ameliyat kararı ya da miyom ameliyat yöntemine (açık miyom ameliyatı ya da kapalı miyom ameliyatı) karar verilir.
Miyomun kavite (endometriyum) ile ilişkisini net olarak anlayabilmek için salin infüzyon sonografi (SİS) halk arasındaki adıyla sulu ultrason yapmak gerekir. SİS sonucuna göre miyomun rahim duvarı ile ilişkisine ve ameliyat şekline karar verilir (Histeroskopik miyom ameliyatı ya da Laparoskopik miyom alınması).
Miyom tanısı için ilaçlı rahim filmi (HSG) pek kullanılmasa da, başka bir nedenle çekilen ilaçlı rahim filminde miyomun rahim içine basısı görülebilir. Kesin teşhis için ultrasonografi veya MR çektirmek gerekir.
Miyom tedavisinde ilaçsız ve ameliyatsız takip için en uygun adaylar; miyom boyutu küçük ve kanama-ağrı-çevre organlara bası gibi şikâyetleri olmayan hasta grubudur. Miyom belirtisi olmayan ve 3 aylık takiplerde miyom boyutunda ciddi değişiklik olmayan hastalar ilaçsız ve ameliyatsız takip edilebilir.
Her miyom ameliyatla alınmalı mı sorusunun cevabı hayırdır. Eğer her miyom alınmış olsaydı kadınların yaklaşık yarısının miyom operasyonu geçirmiş olması gerekirdi. Ancak miyomu olan kadınların sadece %10’u miyom nedeniyle cerrahi işlem geçirmektedir. Çünkü miyoma bağlı herhangi bir bası ya da kanama şikâyeti yoksa ve kanser (kötü huylu düz kas tümörü, sarkom) şüphesi uyandıran bulgular yoksa ameliyata gerek yoktur.
Aşağıdaki şikâyetlerden bir ya da daha fazlası olan hastaların miyom ameliyatı olması gerekir;
Miyom ameliyatı açık ve kapalı miyom ameliyatı olarak 2 yöntemle gerçekleştirilmektedir. Biz kliniğimizde gördüğümüz hastaların miyomlarının konum, sayı ve büyüklüklerini öncelikle ultrason daha sonrada gerek görülen hastalarda kasık MR (pelvik MR) ile değerlendirmekteyiz.
Miyom ameliyatı değerlendirmemizde birincil önceliğimiz hastalarımızın üreme sağlığının yani rahminin korunmasıdır. İkinci önceliğimiz ise ameliyatı kapalı olarak gerçekleştirilmesidir. Miyomların büyük çoğunluğu kapalı yani laparoskopik ameliyat tekniği ile alınabilir. Bununla birlikte miyom sayısının çokluğu ve büyüklük kapalı ameliyata engel olabilir.
Kapalı miyom ameliyatları konusunda yüksek vaka sayımız, kullandığımız ve kliniğimize ait özel cerrahi laparoskopik ekipmanlar, yetişmiş cerrahi ekibimiz ve ağrı yönetimi konusunda uzman anestezistlerimiz ile hastalarımızın en hızlı şekilde taburcu olup günlük hayata dönüşleri için gereken bilgi birikimi ve deneyim ile hizmet vermekteyiz.
Miyom Ameliyatı için şehir dışından gelen hastalarımız için ameliyat randevularımız en hızlı şekilde alınıp anlaşmalı hastanelerimizde Prof. Dr. Önder Koç liderliğindeki deneyimli ekibimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Şehir içi hastalar için aynı gün taburculuk mümkün olabilmektedir. Şehir dışı hastalar için ise yol şartları nedeniyle bir gece yatış öneriyoruz.
Miyom ameliyatı öncesi miyomların konumu ve büyüklüğü ultrason muayenesi ile belirlenir. Çoklu miyomlarda ise kasık bölgesinden çekilecek MRI ile miyomların yer ve büyüklüğü daha net olarak belirlenebilir.
Özellikle kapalı miyom ameliyatı öncesi yapılacak MR görüntüleme ameliyatın güvenliğini artırır, ameliyat süresini kısaltır. Miyom ameliyatı öncesi ameliyatta olabilecek kan kayıplarına karşı kan hazırlığı mutlaka yapılmalıdır.
Hastanın yaşı yapılacak miyom ameliyatı yönteminin seçiminde çok önemlidir. Menopoza yakın yaşlarda menopozda miyomun büyümesinin duracağı ve küçüleceği ihtimali göz önüne alınarak ameliyat ertelenebilir.
Genç yaşta rahmin korunmasına yönelik kapalı cerrahi yöntem olan laparoskopik miyomektomi (kapalı miyom ameliyatı) veya histereskopik miyomektomi (histereskopik miyom çıkarılması) yöntemi kullanılabilir. Bu ameliyatlarda kapalı yöntemleri uygulayacak jinekologun ileri endoskopik cerrahi ameliyatlarında deneyiminin olması büyük önem taşır.
Yapılan ameliyatın video görüntülerinin istenmesi ve cerrahın önceki laparoskopik miyom ameliyat sayılarının sorgulanması önem taşır.
Miyom ameliyatı öncesi hastaya GNRH analoglarının rutin verilmesinden kaçınılmalıdır. Bu ajanlar kanamayı azaltmak için bazı cerrahlarca önerilse de miyomun rahime yapıştığı hattı belirsizleştirir ve miyomun rahimden ayrılmasını güçleştirir.
Nadir vakalarda hastanın kanamasını ameliyat öncesi kesip hastayı ameliyata hazır kan düzeyine yükseltmek için GNRH ilacı kullanılabilir.
Rahimde miyom ameliyatı en önemli risklerden biri de kanamadır. Bazı vakalarda kanama nedeniyle rahim bile kaybedilebilir. Bu nedenle kanamayı azaltmak için ameliyat sırasında vasokonstrüktör (damar daraltıcı) ajanlar ya da atar damarların geçici olarak sıkıştırılması yöntemleri laparoskopik miyomektomide önerilen yöntemlerdir. Miyom ameliyatı riskleri nelerdir? ▶ sayfamızı ziyaret ederek daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Bu ajanların kullanılması kanama kontrolü için kullanılacak elektrik koterizasyon (yakma) ile kanama kontrolü ihtiyacını azaltacak ve daha güçlü yara iyileşmesini sağlayacaktır. Güçlü yara iyileşmesi gebelik isteyen hastalarda rahim kasının gerilme gücü ve gebeliğin sağlıklı devamlılığı açısından önem taşır.
Üreme çağının sonuna yakın doğumlarını tamamlamış kadınlarda ve çoklu miyomlarda rahmin tamamının kapalı ameliyat tekniği ile alınması anlamına gelen laparoskopik histerektomi yöntemide bir tedavi alternatifidir.
Eğer hastanın yaşı gençse, çocuk istemi varsa ya da rahminin alınmasını istemiyorsa miyom sayısından ve büyüklüğünden bağımsız olarak sadece miyomun alınmasını önermekteyiz.
Çünkü hasta genç olmasa bile, başka çocuk doğurmayacak bile olsa rahim alınması hastayı psikolojik olarak olumsuz etkileyebilir. Zaten son yapılan bilimsel çalışmalar da miyomlu hastalarda mümkün olduğu kadar organ koruyucu cerrahinin yani rahim alınmadan sadece miyomun çıkarılmasını önermektedir.
Biz de miyom ameliyat yöntemi olarak histerektomi (rahim alma) yerine çoğunlukla miyomektomi (miyom çıkarılması) yöntemini uygulamaktayız.
Miyom ameliyatı açık ya da kapalı olarak yapılabilir. Açık miyom ameliyatı karından sezaryen gibi kesi yapılarak uygulanır. Kapalı miyom ameliyatı ise laparoskopi veya histereskopi yöntemi ile yapılır.
Geçmişte açık cerrahi ile yapılan miyom ameliyatları, son 10 yılda hızla gelişen laparoskopik, histereskopik, robotik tekniklerle artık kapalı yöntemle yapılmaya başlanmıştır.
Kapalı miyom ameliyatı daha çok bu konuda eğitim almış laparoskopik cerrahlar tarafından önerilir. Kapalı cerrahi uygulamalar Avrupa ve Amerika da Minimal İnvaziv Cerrahi adında bir yan dal olarak kadın doğum ihtisası üzerine eğitim alan uzmanlar tarafından uygulanmaktadır.
Ülkemizde de kapalı cerrahi eğitimi almış kadın doğum uzmanları tarafından uygulanmaktadır. Burada hastaya düşen sorumluluk hastanın doktorunun kapalı cerrahi uygulamalar kullanıp kullanmadığını sorgulamasıdır
Kapalı miyom ameliyatında kesi çok küçük olduğu için daha az kanama olur, ameliyat sonrası hasta daha az ağrı hisseder, hastanede daha az kalır ve daha çabuk normal hayatına döner. Bu nedenle biz de kapalı miyom ameliyatını uygun hastalarda daha çok tercih etmekteyiz.
Histereskopik miyom ameliyatında rahmin içine operatif histeroskopi cihazı denilen ve kamera ucunda yakıcı, kesici cihazlar bulunduran enstrumanla girilir. Submüköz miyom çeşitinde uygulanan bu yöntemde; miyom rahmin iç duvarından tıraşlanır ve parçalar halinde dışarı alınır. Submuköz miyomlar dışında tedaviye dirençli rahim kanamalarında ve başarısız tüp bebek tedavilerinde de uygulanan bir tekniktir.
Kapalı miyom ameliyatı tercihi için miyomun boyutu, sayısı ve olduğu yer önemlidir. Eğer miyom büyüklüğü ve sayısı kapalı miyom ameliyatına izin vermiyorsa yani sayı olarak 3-4 den fazla, büyüklük olarak 13-15 cm den büyük ise ameliyatın kapalı yapılma ihtimali azalır. Bu durumda rahim koruyucu açık miyom ameliyatı yapmak gerekir.
Açık miyom ameliyatı sıklıkla laparoskopi eğitimi almamış kadın doğum uzmanları tarafından ya da miyom büyüklükleri kapalı cerrahi sınırlarını aştığı zaman hastaya sunulan bir yöntemdir.
Açık miyom ameliyatı bikini bölgesinin hemen üst kısmından yatay ya da orta hatta dikey 10-15 cm kesilerek yapılır. Karın katları tek tek kesilerek karın boşluğuna girilir ve rahime ulaşılır. Rahim batın dışına alınarak miyomlar tek tek çıkarılır.
Miyomların çıktığı boşluklar kat kat dikilir. Dikiş hatlarındaki kanama kontrolünü takiben rahim batın içine atılır. Batın katları anatomisine uygun olarak kat kat tekrar dikilir.
Açık myom ameliyatında, karın açıldığı için bağırsak hareketleri ve gaz çıkışı durur. Karın içi yapışıklık riski artar.
Açık miyom ameliyatı genellikle çok büyük boyutlara ulaşmış veya kanser riski taşıyan miyomlarda tercih edilmektedir. Açık miyom ameliyatında, sadece miyom yerine, gerekli görülürse rahmin tamamı da alınabilir.
Miyom ameliyatı sonrası gebelik süresi miyom ameliyatında çıkarılan miyom sayısı, miyom büyüklüğü ve miyomun yerleşimine göre değişir.
Aslında miyom ameliyatı sonrası hamilelik için belirleyici olan miyomun çıkartılması için rahim duvarına yapılan kesinin büyüklüğüdür. Kesi ne kadar büyük ve çıkarılan miyom çok sayıda ise o kadar uzun süre gebelik için beklemek gerekebilir.
Dünyada rahim duvarının güvenle kaynaması için önerilen süre 6 aydır. Rahim duvarındaki kesi çok küçük ve derin değilse bu süre 3 aya düşürülebildiği gibi kesinin büyük olması durumunda ameliyattan sonra1 yıla kadar hamilelikten kaçınılması önerilebilir.
Miyomun kaç santim olunca alınması gerektiği konusunda kesin bir görüş olmamakla beraber miyomun yarattığı şikâyetler, konumu ve takipteki büyüme hızına göre ameliyat edilmesine karar verilir.
Bazen rahim iç boşluğuna yerleşip kanama yaratan ve bebeğin tutunmasını olumsuz etkileyen 1-2 cm küçük bir miyoma ameliyat önerilebilirken, hiçbir şikâyet yaratmayan rahim duvarına gömülü veya rahim dışına büyümüş daha büyük bir miyoma takip önerilebilir.
Miyomlar cerrahi olarak alındıktan sonra tekrar miyom oluşma ihtimali miyomun özelliğine, sayısına ve hastanın yaşına göre değişkenlik gösterir. 25-35 yaş arasındaki kadınlarda çoklu miyomların (patates çuvalı şeklinde olanlar) tekrarlama ihtimali %20 iken, bu oran 35 yaş üstü tek miyomlarda %5’in altındadır.
Miyom neden tekrarlar sorusunun cevabı, miyomun hücresel reseptör yapısı ile ilgilidir. Bazı miyomlar hızla büyürken (halk arasında dişi miyom da denir) bazıları hiç büyüme göstermez.
Halk arasında patates çuvalı görüntüsü olarak da adlandırılan çoklu miyomu olan hastalarda miyomun tekrarlama riski nedeniyle birkaç ameliyat geçirme ihtimali gündeme gelir.
Ameliyat yönteminin açık ya da kapalı olması miyomun tekrarlama riskini değiştirmez. Tabi ki burada önemli olan nokta hangi yöntemle yapılmış olursa olsun, ameliyatta gözle görülebilen veya elle hissedilen tüm miyomların temizlenmesi hususudur.
Miyom ameliyatının riskleri akut ve kronik olarak ikiye ayrılır.
1- Akut görülen riskler miyom ameliyatı sırasında görülen risklerdir. En önemli risk ameliyat sırasında kontrol edilemeyen kanamalardır. Bu tip kanamalar rahmin kaybı riskini doğurabilir. Bu nedenle miyom ameliyatı yapan cerrahın kanama azaltıcı cerrahi ve medikal yöntemler hakkındaki deneyimi rahmin kurtarılması için büyük önem taşır.
Kanama dışında akut risklerden biri de miyomun rahim iç zar tabakasına çok yakın olduğu durumlarda, miyom çıkarılırken rahim iç zar tabakasının (endometrium) miyomla beraber çıkarılmasıdır. Bu durum ilerde gebe kalma şansını ve düşük riskini artırır. Bu nedenle miyom ameliyatında rahimin korunması kadar rahim iç zar tabakasının da korunması büyük önem taşımaktadır.
2- Kronik riskler ise ameliyattan sonra yakın zamanda ve uzun zamanda görülen risklerdir. Ameliyat sonrası yakın zamanda miyomun çıkarıldığı yerin kan ile dolması ve hematom oluşmasıdır. Bu bölge iltihap odağı olabilir. Uzun dönemde açık ameliyatlarda kesi yeri fıtıkları oluşabilir.
Uzun dönemde gebeliğin ilerleyen haftalarında rahim duvarı yırtılması (uterus ruptürü) yaşanabilir. Rahim duvarı gerek kapalı gerek açık ameliyatta kat kat dikilerek duvar yırtılmasına karşı önlem alınabilir.
Miyom ameliyatı devlet hastanelerinde veya özel hastanelerde yapılabilir. Ameliyat genel anestezi altında ameliyathane ortamında yapılır. Açık miyom ameliyatında hastanede kalış süresi 1-2 gün iken, kapalı miyom ameliyatında hasta aynı gün taburcu edilebilir.
Myomektomi fiyatı 2025 miyomun çeşidine, sayısına ve yerleşim yerine göre değişir. Bunun dışında ameliyat ücretleri ilden ile de değişkenlik göstermektedir. Miyom alma fiyatı fiyatı genellikle 70.000 TL ile 170.000 TL arasında değiştmektedir.
Myomektomi fiyatlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri de tabi ki ameliyatın yapılacağı hastanedir. Devlet hastanelerinde hiçbir ücret alınmazken özel hastanelerde hastalardan fiyat farkı alınmaktadır. Özel hastanelerdeki miyom ameliyatı ücreti hastanenin fiyat politikasına göre de farklılık gösterebilir.
Miyom ameliyatının açık ya da kapalı yapılacak olması da fiyatları etkileyen bir faktördür. Kapalı ameliyat için özel ameliyat aletleri kullanıldığı için kapalı miyom ameliyatı fiyatı açık miyom ameliyatından daha yüksek olacaktır. Ancak şu unutulmamalıdır ki kapalı ameliyat (laparoskopi, histeroskopi) ekipmanları ve daha önemlisi deneyimli ekip maalesef her hastanede bulunmamaktadır.
Miyomlar rahmin düz kas tümörleri olduğu için maalesef ilaçla tedavisi yoktur. Yani miyomu kalıcı olarak küçülten bir ilaç yoktur.
Miyomun tedavisinde verilen ilaçlar esas hastanın şikâyetlerini ortadan kaldırmaya yönelik ilaçlardır. Örneğin miyoma bağlı aşırı adet kanaması olan hastalara kanamayı azaltan hormonal ilaçlar veya rahimi kasan ilaçlar verilir.
Miyomun ilaçla tedavisinde kullanılan diğer bir ilaç ise ağrı kesicilerdir. Bu ilaçlar miyom basısına bağlı kasık ağrısı, sırt ağrısı gibi şikayetleri olan hastalara belirtileri azaltması için verilir. Yani miyom tedavisinde kullanılan ilaçların hiçbiri miyomu küçültmek için verilmez.
Miyomu gerçek anlamda küçülten tek ilaç GNRH analogu denilen iğnelerdir. Ayda bir yapılan bu ilaç vücutta suni bir menopoz ortamı yaratır, yani vücut östrojen, progesteron seviyesini düşürür.
Vücut östrojenini azaldığı için de miyomlar küçülür. Ancak bu ilaç uzun dönem kullanılamaz çünkü kadını menopoza soktuğu için ateş basması, terleme, adetten kesilme ve kemik erimesi gibi problemlere neden olur. Bu nedenle GNRH analoglarının 6 aydan uzun kullanılmaması gerekir.
GNRH analogları ameliyat öncesi hastanın daha fazla kanayıp anemik bir şekilde ameliyata girmesini engellemek için kısa bir süre verilebilir.
Miyom ameliyatı sonrası sıkıntılar açık ameliyatta kapalı ameliyata göre daha çok görülür. Örneğin açık miyom ameliyatında kesi ağrısı daha fazla olacağı için, gaz çıkışı gecikebileceği için hastanede yatış süresi 2 güne uzatılır. Kapalı miyom ameliyatında daha az ağrınız olacaktır, günlük hayata daha çabuk dönersiniz.
Her cerrahi gibi miyom ameliyatının da riskleri vardır. Ancak tecrübeli ekip tarafından ameliyat öncesi yapılan doğru planlama ve ameliyatın doğru teknikle, dikkatli bir şekilde yapılmasıyla bu riskler minimuma indirilebilir.
Miyomlar kansere dönüşmez, ancak miyom dokusunun içinde 1/1000 ihtimalle kanser dokusu bulunabilir. Ayrıca miyomun ultrason görüntüsü ile rahim sarkomunun (Rabdomiyomsarkom) ultrason görüntüsü birbirine çok benzer.
Bu nedenle özellikle ileri yaştaki miyom hastalarında veya hızlı büyüyen miyom öyküsü olan hastalarda kanser ihtimali akılda bulundurulmalı, buna göre hastanın tedavisi ve ameliyat şekli planlanmalıdır.
İlerleyen teknolojiye rağmen sarkomun ameliyat öncesi kesin tanısını yapmak mümkün değildir. Kesin tanı ameliyatta çıkarılan dokunun patolojik incelemesiyle konur.
Miyomlar östrojen ve progesteron hormonu bağımlı iyi huylu tümörlerdir. Bu hormonların salgılamasının azaldığı ya da bittiği menapozal dönemde miyom büyümesi durur ve hatta bir miktar küçülme olabilir. Kanama şikâyeti azalabilir.
Ancak büyük miyomlarda bası ve dejenerasyona bağlı ağrı belirtileri devam edebilir. Bu nedenle menopoz döneminde küçük, belirti vermeyen miyomların takibi önerilirken, büyümüş ve bası belirtileri gösteren miyomların ameliyatla alınması önerilmektedir. Hormon bağımlı ur olan miyomlar gebelikte 1-2 cm büyüyebilir ve hamilelik sonrası kendiliğinden küçülebilir.
Miyomların gebeliğe engel olduğu bilimsel olarak gösterilememiş olsa da rahim duvarına bası yapan veya tüplere bası yapan miyomların gebeliği engelleyebileceği yapılan bazı çalışmalarda gösterilmiştir.
Miyomun sayısına ve özelliğine bağlı olarak miyomlar, ameliyat sonrası tekrarlayabilir. Özellikle çok sayıda olan miyomların tekrarlama riski yüksektir.
Ameliyat sonrası adet normal adet zamanında görülür. Ancak rahimin kendini toparlaması için gerekli olan 6-8 haftalık süreçte adet dışı lekelenme veya kanama olması normaldir.
Ameliyat şekline bağlı olarak miyom ameliyatı iyileşme süresi değişkenlik gösterir. Histereskopik ameliyat 1 günde iyileşirken, açık ameliyat 5-7 gün arasında iyileşir.
Hayır, miyom ameliyatı cinselliği etkilemez. Kanama ve ağrı geçtikten sonra cinsel ilişki olabilir.
Açık miyom ameliyatı ve laparoskopik miyom ameliyatları karından yapıldığı için kızlık zarına zarar vermez. Ancak histereskopik miyom ameliyatı vajinal yani aşağıdan yapıldığı için kızlık zarına zarar verebilir.
Miyomların ilaçla tedavisi mümkün değildir. Miyom tedavisinde verilen ilaçlar miyomu küçültmek için değil, miyoma bağlı kanama, ağrıyı azaltmak için verilir.
45 yaş üstü, çocuk istemi olmayan, çok sayıda miyomu olan veya kanser şüphesi olan hastalara rahmin tümüyle alınması önerilebilir.
Miyoma bağlı şikayetleri giderek artar ve hastanın yaşam kalitesi düşer. Bekledikçe miyom çok büyük boyutlara ulaşabilir ve hasta kapalı ameliyat olma şansını yitirir.
Açık ameliyatta bağırsak hareketleri durduğu için gaz çıkışı da durur. Buna bağlı olarak da karında şişlik ve gaz sancısı daha çok hissedilir. Kapalı ameliyatta bu şikâyetler daha az görülür.
Miyoma bağlı şikâyeti olmayan hastalarda ameliyata gerek yoktur. Ancak şikâyete neden olan miyomların kesin tedavisi ameliyatla mümkündür.
Evet. Menopozda östrojen hormonu azaldığı için miyomlarda bir miktar küçülme beklenir.
Robotik miyom ameliyatının avantajı ameliyatta kullanılan özel kollar sayesinde miyomun çıkarıldığı yere cerrahın dikiş atmasını kolaylaştırmasıdır. İleri düzey laparoskopik cerrahların uygulamalarında robotik cerrahinin, laparoskopik cerrahiye üstünlüğü yapılan çalışmalarda gösterilememiştir.
Buna karşılık robotik cerrahinin maliyeti laparaskopik cerrahiden çok daha yüksek olduğu için maliyet etkinlik analizinde bir dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bilimsel olarak beslenmenin miyom üzerine olumlu etkileri net gösterilememiş olsa da, miyomu olan kadınların akdeniz tipi beslenmesi önerilmektedir. Akdeniz tipi beslenme dendiğinde; zeytinyağı, yeşil yapraklı sebzeler, balık ve meyveden zengin beslenme akla gelir. Akdeniz tipi diyette kırmızı et de mümkün olduğu kadar az tüketilmelidir.
Bazı miyomlar rahim ağzından vajen boşluğuna doğru büyür. Bu miyomlara vajinal yoldan yapılacak ameliyat en uygun seçenek olabilir. Alttan miyom ameliyatı jinekolojik muayene pozisyonunda hasta steril şartlar ve genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bazen miyomun kökü rahim iç boşluğuna uzanabilir. Bu durumda histereskopi cihazı ile miyom köküne yine vajinal müdahale yapılır ve kanama kontrolü altında miyom çıkartılır.
Biz ne yapıyoruz?
Miyom tedavisinde biz öncelikle hastanın ayrıntılı hikayesini alıyoruz ve muayenesini yapıyoruz. Yukarıda ayrıntılı bir şekilde anlattığım kriterlere göre ameliyat gerekip gerekmediğine karar veriyoruz. Sadece endikasyonu olan hastalara ameliyat kararı verip, diğer hasta grubuna ilaç tedavisi veya izlem tedavisi öneriyoruz.
Ameliyat kararı verdiğimiz hastalarda ise ameliyat öncesi miyom haritalaması yapıyoruz.
Miyom haritalamasını ultrason ve gerekiyorsa MR ile gerçekleştiriyoruz. Bu şekilde ameliyatta sürprizle karşılaşma riskini ortadan kaldırarak, tüm miyomların sayısını ve yerleşim yerini belirlemiş oluyoruz. Böylelikle miyomların tam temizlenememesi veya rahim duvarına zarar verme gibi problemleri de ekarte etmiş oluyoruz.
Ameliyat öncesi MR ile tanı yöntemi özellikle çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda büyük önem taşımaktadır. Çünkü ameliyat sırasında kaviteye girilmemesi gerekir. Çünkü kaviteye girmek demek bebeğin yerleşeceği rahim duvarına (endometriyum) zarar vermek demektir.
Miyom ameliyatı öncesi MR ile miyomun rahim duvarına kaç mm yakın olduğu anlaşılacağı için bu risk de ortadan kaldırılmış olur.
Hasta konforu için biz klinik olarak 12-13 cm’e kadar olan miyomlarda kapalı miyom ameliyatını tercih ediyoruz. Miyom sayısı olarak da 3-4 adete kadar olan miyomlarda yine kapalı ameliyat yöntemini uygulamaktayız. Hastanın durumuna göre kapalı ameliyat sonrası hastayı aynı gün veya ertesi gün taburcu ediyoruz.
Miyom ile ilgili sorularınız var ise aşağıdaki "soru sor" formundan bana sorularınızı iletebilirsiniz.
Merhabalar benim iki yaşında bir bebeğim var sezaryen esnasında 4 tane miyomum alındı bu milyonlar rahmin dışına doğru büyüyen miyomlardi. Şuan gebelik var ancak rahmin içinde miyom oldugundan bebeğe baskı yapıyor ve gelişmesini engelliyor kanamam da var. Düşük görünüyor. Miyom kapalı ameliyatla alınabilir mi napilmasi gerekiyor.
merhaba. miyomunuz için gebelik sürerken bir girişim yapılamaz. eğer düşük gerçekleşirse, düşükten 2 ay sonra müdahale edilebilir. müdahale şeklinin kapalı mı açık mı olacağına muayene sonrası karar verilir. geçmiş olsun.
Merhabalar. Benim çok uzun süredir süre gelen bir myomum var bu zamana kadar büyümesi oldukça azdı fakat 2 aydır adet olamamak şikayetiyle doktora gittiğimde 2 ay önce planlı gebelik için gittiğim doktorun bana söylediği 18 mm çapında ki miyomumun 2 ay sonra yani şimdi başka bir doktor tarafindab73mm-55mm ye kadar büyüdüğü söylendi rahmin disinda gebeliğe engel olmadığı fakat gebelik sürecinde çok zorlanacagim söylendi eğer miyom alınırsa da rahminden de bir kısım alınacağı için normal doğum değil sezeryan yapabileceğim söylendi 27 yaşında genç ve daha önce hiç hamile kalmamış biri olarak soruyorum siz bana ne gibi Bi tedavi yöntemi önerirsiniz? Cevaplarsanız çok memnun olurum
Merhaba, size kapalı miyom ameliyatı sonrası, 6 ay içinde gebelik öneriyoruz.
43 yaşındayım. 13 aralıkta açık miyom ameliyatı oldum.en büyüğü 9 cm 4 tane miyom alındı.miyom ameliyatı sonrası birkaç ay zamanında adet kanamalarım oldu ama çok aşırı değildi.Bu ay günü 1 hafta kadar geçti. menapoza giriyor olabilir miyim?bilgi vermenizi rica ederim.
Kanda yumurtalık hormon değerlerine bakarak menapozal yada öncesi durumunuz anlaşılabilir.
Hocam 15 gün önce histerekopi amaliyatı oldum çok kanamadan dolayı ve doktoruma rahmi almayın dememden dolayi miyomum kalmış ama kanamalarim hic bitmedi yanlış giden birşey mi var diye düşünmeye başladım. Acaba ameliyatta rahim delinmiş olabilir mi diye düşünmeye başladım
MR ile konum ve büyüklüğü tespit edilip laparoskopik olarak tamamı çıkarılabilir.