Gebelik Takibi özel kliniklerde, tıp merkezlerinde, hastane kadın doğum kliniklerinde kadın doğum uzmanları tarafından gerçekleştirilir.
Gebelik süreci boyunca yapılacak muayeneler ve testler anne ve bebeğin sağlığı için önem taşır. Gebelik takibi sürecinde sağlıklı doğum için gereken fiziksel ve psikolojik hazırlık sürecinin sorunsuz tamamlanması hedeflenir.
Gebelik takibinde anne adayının yaşayacağı deneyim hayatında önemli bir dönüm noktasıdır.
Gebelik ve doğurma içgüdüsü kadına verilmiş büyük bir üstünlük ve aynı zamanda büyük bir sorumluluktur.
Gebelik Takibi neden yapılmalı sorusuna verilecek cevap gebelikte fizyolojik değişiklikler dışında bazen anne ve bebek hayatını tehdit edebilecek olayların gelişme ihtimalidir. Gelişebilecek problemleri erken tespit ve tedavi etmek kadın doğum uzmanı önemli rol oynar.
Gebelik kadın vücudunda bir çok fizyolojik değişikliği beraberinde getirir. Hamilelik belirtileri olarak da adlandırılan bu değişiklikler anne adaylarının tamamında görülmeyebilir. anne adaylarında bazılarında gebeliğe bağlı değişiklikler çok erken görülürken bazılarında ise ilerleyen gebelik haftalarında ortaya çıkar.
Gebelik belirtileri yoğunluğu gebeden gebeye değişiklik gösterebilir. Üreme çağındaki kadında adet gecikmesinin en önemli sebebi gebeliktir. Hamilelik kesin tanısında belirtiler değil kanda yapılan gebelik hormonu testi kesin sonucu verir.
Gebelik takibi ile ilgili aşağıdaki yazımızda gebelik nedir, hamilelik nasıl olur, hamilelik belirtileri nelerdir, gebe olduğunuzda ne yapmalısınız, gebelik takibi nasıl yapılır, sağlıklı gebelik nasıl olur, gebelikte yapılan testler nelerdir, çoğul gebelik nasıl olur, dış gebelik nedir, riskli gebelik hangi durumlarda olur ve gebelikte sık sorulan sorularınızın cevaplarını bulabilirsiniz.
Gebelik yada hamilelik, kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın erkekten gelen sperm tarafından döllenmesi ile meydana gelen embriyonun kadın rahmine yerleşmesi sonrası doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık 10 günlük (280 gün) sürede kadın organ ve dokularında değişiklikler ile giden sürece verilen addır.
Hamileliğin meydana gelmesinde pek çok etken vardır. Yumurtlama zamanı yaşanacak korunmasız cinsel ilişki hamileliğin başlangıcını oluşturur.
Kadının ergenlikte adet görmeye başladığı zaman ve menapoza girmeden önceki son yıllardaki adetleri yumurtlamasız geçer. Bunun dışındaki dönem kadının yumurtlamayla birlikte üreme potansiyelinin olduğu yaşlardır. Kadında yumurtlama sayısını yumurtalığın yumurta rezervi belirler.
Kadınlar adet gördükleri sürece her ay rahim duvarındaki doku gebeliğin yerleşip büyümesi için yenilenir. Adet döngüsü adı verilen bu süreç kadınlarda 21 ile 35 gün arasında değişir. Bu döngü beyinde hipotalamus, hipofiz bezi, yumurtalıklar ve rahmi içine alan bir süreçtir.
Hipotalamusun hipofize, hipofizin ise yumurtalığa olan etkisiyle yumurtalıktaki yumurta kesecikleri (folikül) olgunlaşır ve yumurtayı çatlayarak fallop tüpü kanallarına atar. Bu arada yumurtalıktan salgılanan östrojen hormonu rahim iç duvarını kalınlaştırarak döllenecek yumurtanın tutunmasına hazırlar.
Östrojen aynı zamanda ilişkide vajene bırakılan spermin hızlı bir şekilde tüplere ulaşması için gereken salgıları ve tüp duvarlarındaki taşıyıcı silia hareketlerini artırır. Yumurta hücresi 24 saat yaşarken, sperm hücresi 72 saat canlı kalabilir. Yumurta çatlaması göğüslerde hassasiyet, bazal vücut ısısı artışı ve batma tarzı kasık ağrısı yaratabilir.
Tahmini Yumurtlama tarihi beklenen adet kanamasından 14 gün önce olur. Adetleri seyrek olan kadınlarda yumurtlama daha geç gelir. Adet döngüsü 35 gün olan bir kadında yumurtlama adet ilk gününden sayarak 21 gün sonra meydana gelir.
Adetleri düzenli olarak 28 günde bir görülen kadında yumurta adet başlamasından 14 gün sonra çatlar.
Yumurtlamayı tetikleyen kanda LH hormonudur. Bu hormon artışından 24 ile 36. Saat sonra yumurtlama olabilir. Bu hormonun kanda artışı ölçülerek yada ultrasonda yumurta keseciğinin çatladığı görülerek yumurtlama zamanı tahmin edilebilir.
Eczane LH kitleri evde bu hormonun artışının tespiti için kullanılabilse de yumurtlama saati tahmininde kaymalar yaşanabilir.
Hamileliğin erken tesbiti için kullanılan elimizdeki en önemli araç cinsel birliktelik sonrası 14. Gün kanda yapılacak beta HCG testidir.
Hamilelik belirtilerinin çeşidi ve yoğunluğu kişiden kişiye farklılık gösterir. Hamilelik belirtileri gebeliğin 4-5. Haftalarında başlar, ancak belirti olmaması gebelik olmadığı anlamına gelmez.
Gebelik belirtilerinden sık görülenler aşağıdaki şekilde sayılabilir.
Vaginal kanama, lekelenme ve artan akıntı: Embriyonun rahme tutunması (implantasyon kanaması) olarak kabul edilen bir lekelenmedir. beklenen adet kanamasına göre daha hafif, kısa süreli ve açık renktedir. Artarsa doktor muayenesi gerektirebilir.
Gebelikteki hormonal değişikliklere bağlı vajinal akıntının da arttığı görülür. Gebelikte halk arasında ‘üstüne görme’ olarak tabir edilen durum ise implantasyon kanamasının yada düşük tehdidi kanamasının adet kanaması olarak zannedilmesidir.
Kasık Ağrısı: Hamileliğin erken döneminde rahmi tutan bağların ve rahim çevresindeki zarların gerilmesi ile meydana gelebilir. Eğer ağrıya kanama eşlik ediyorsa acil doktor muayenesi gerekebilir.
Adet döneminde gecikme: Adet gecikmesi üreme çağındaki kadın da ilk olarak gebeliği akla getirirken bu bulgunun kanda gebelik testi yada ultrason görüntüsü ile doğrulanması gerekir. Hormonal değişimler, yoğun spor, diet ve egzersiz de adet gecikmesi yapabilir. Bunların muayene sırasında sorgulanması ve ayırt edilmesi önem taşır.
Meme hassasiyeti: Hormonal değişiklikler ve memenin süt vermeye hazırlanması sırasındaki büyüme meme hassasiyetinin ana nedenlerindendir. Meme uçlarında kahverengi renkte renk değişikliği görülebilir.
Mide bulantısı: Gebelerin çoğunda görülen sabah bulantısı bazen şiddetli kusmalara ve sıvı kaybına yol açabilir. Kanda hızla artan Beta HCG hormonuna bağlı özellikle ilk 3 ayda gözlenir.
Mide de yanma ve bası: Artan gebelik haftalarında karın içinde hacmi büyüyen rahim iç organlara bası yapar. Mideye olan bası sonucu olarak özellikle yemek sonrası yemek borusunun son kısmında artan yanma ve reflü şikayetleri görülür.
Yorgunluk: Hamilelikteki meydana gelen hormonal değişiklikler yorgunluk ve uyku halinin önemli nedenidir. Bu belirtilerin ortaya çıkışında progesteron hormonunun rolü vardır.
Baş ağrısı ve baş dönmesi: Hormonal salınımına bağlı olarak oluşan değişiklikler tansiyon düşmesine ve buna bağlı baş dönmesine yol açabilir.
Yiyecek kokularına karşı tiksinme ve artan hassasiyet: Kokulara karşı artan hassasiyet hamilelik belirtilerinden birisidir.
İdrar sıkışma hissi ve sık idrara çıkma: Gebeliğin ilerlemesiyle hacmi artan rahmin mesaneyi sıkıştırmasına bağlı olarak sık idrara çıkma şikayeti gözlenebilir. idrar yolu enfeksiyonu sıklığı gebede artar ve kendisini idrarda artan yanma ve ağrı olarak gösterir.
Artan vücut sıcaklığı: Hamilelikte progesteron hormonuna bağlı ortalama vücut sıcaklığı 1°C kadar artar.
Hamilelik ihtimali olan kadının yukarıda belirttiğimiz bir çok belirtiyi tek başına yada birlikte yaşama ihtimali vardır.
Gebelik ihtimali olan kadının ilk yapması gereken öncelikle eczaneden alacağı basit bir idrar erken gebelik testini yapmak, şüpheli durumda ise kanda bHCG gebelik testi ile sonucu kesinleştirmektir.
İdrar gebelik testi idrar numunesine eczaneden alınan gebelik test çubuğunun batırılması ile gerçekleştirilir. Sonuç penceresinde 2 adet soluk çizgi vardı. Bu çizgilerin 2 side belirgin hale gelmiş ise gebelik sonucu pozitiftir. Yani hamile olduğunuzu anlarsınız.
İdrar gebelik test çubuğunda tek çizgi sonucun negatif olduğu yani gebelik olmadığını gösterse bile adet gecikmesi devam ediyorsa kanda gebelik testi ile sonuç kesinleştirilmelidir.
İdrar gebelik test çubuğunda tek çizgi belirgin, ikinci çizgi silik ise büyük ihtimalle gebelik pozitiftir ama bhcg hormonu yeterli yükseklikte olmadığı için net olarak gözlenmemektedir. Testin tekrarı yada kanda bhcg testi ile sonucun kesinleştirilmesi gerekir.
İdrar da gebelik testlerinin doğruluğu markadan markaya değişmekle beraber %70 ile 90 arasındadır. Kanda gebelik testi (bhcg) doğruluğu ise %100 dür.
Gebe olduğunuzu öğrendiğinizde yapılması gerekenler şunlardır;
• Biz kadın doğum doğum uzmanları olarak hastalarımıza planlı gebelik öneririz. Bu gebelik öncesi rutin kontrollerin yapılmasını ve enfeksiyon hastalıklarının taranmasını içerir. Maalesef çoğu gebelik ise plansız gerçekleşir. Gebe kalındığının idrar yada kan testleri ile bilinmesi sağlıklı bir gebelik olduğunu göstermez. Bu nedenle ilk yapılması gereken kadın doğum uzmanından yardım almaktır.
• Doktora başvurmadan son adet tarihinizi hesaplamaya çalışın. Muhtemelen doktorunuzun size soracağı ilk soru bu olacaktır. Son adet tarihinin ilk gününden itibaren tahmini gebelik süresinin 40 hafta süreceği tahmin edildiğinden her muayenede mutlaka kaydedilmesi gereken bir tarihtir.
• Dokuz aylık takip sürecinde sizin yaşayacağınız fizyolojik değişiklikleri size tanımlayacak, endişe ve korkularınızı giderecek, neyin acil neyin acil olmadığını size belirtecek ve doğumunuzu tam teşekküllü bir hastane de gerçekleştirecek kadın doğum uzmanınızın seçimini yapmalısınız.
• Gebelikte yapılacak tüm muayene ve tahlilleri biriktirdiğiniz bir gebelik dosyanız olması kendi doktorunuz dışında acil durumda size müdahale edecek doktorun sizi daha iyi değerlendirmesini sağlar.
• Diyetinizi ve yaşam şeklinizi gözden geçirin. Gebelikte artan fizyolojik ihtiyaçlar, vitamin desteği ve beslenme şekilleri konusunda farkındalık önem taşır.
• Gebelikte ne yemeliyim yada ne yememeliyim en sık sorulan sorulardır. Bu soruların cevapları konusunda doktorunuzdan yada diyetisyenden yardım alabilirsiniz. Kullandığınız ilaçlar ve kullanmanız gereken ilaçlar konusunda doktorunuzla konuşmalısınız.
• Gebelik belirtileri konusunda bilgilenin ve vücudunuzda meydana gelecek gebeliğe bağlı fizyolojik değişikliklere karşı hazırlıklı olun.
• Aileye katılacak bir üye konusunda maddi ve manevi hazırlıklarınızı yapın.
Her anne baba adayı çocuğunu sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmek ister. Ancak bunun sağlanması için hem doktora hemde anne baba adayına bazı sorumluluklar düşer.
Sağlıklı bir gebelik için yapılması gerekenleri sıralayacak olursak;
• Sağlıklı bir gebelik için gebe kalınca değil gebe kalmadan önce muayene olmanız gerekir. Bu muayenede gebelikte sizi ve bebeğinizin sağlığını tehlikeye sokacak faktörler araştırılır , ve buna yönelik önlemler alınır. bu nedenle gebelik planlayan bir kadının hamile kalmadan önce muayene olması gerekir. Ayrıca nöral tüp defektlerini engellemek için gebe kalmadan en az bir ay önce,düşük doğum ağırlığını önlemek için ise 3 ay önce 0.4 mg/gün folik asit vitamin takviyesine başlanması önerilmektedir.
• Kilo kontrolü gebelik döneminde dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biridir. Gebelikte ortalama 9-14 kilo alınması normal kabul edilir. Ancak anne adayı kilolu hamile kaldıysa toplamda 9 kilonun altında kilo alması tavsiye edilir. Çok zayıf bir anne adayının ise 14-18 kg alması sağlıklı bir gebelik ve doğum için gereklidir.
• Bulantı ve koku hassasiyetinden kaçınmak için dikkat edilmesi gerekenler arasında sabah tuzlu kraker tüketimi, çay ve kahve tüketimini azaltıp, sık ve küçük porsiyonlarla beslenmek önerilir.
• Düzenli ama hafif egzersizlerle gebelikte de hareketliliğin devamının sağlanması gebelik tansiyonu ve şeker gibi hastalıkların görülme sıklığını azaltır.Gebelikte egzersiz doğumun daha kolay geçmesini sağlar.
• Hamilelikte seyahat eğer düşük tehlikesi, erken doğum, plasenta previa (bebek eşinin önde gelmesi) gibi risk faktörleri yoksa yapılabilir. Ancak uzun yolculuklarda emboli ve pıhtılaşma riskini azaltmak için molalar 2 saat de bir verilmeli, molalarda 10 dakika yürüyerek dolaşım sağlanmalı, rahat giysiler tercih edilmelidir. Rahat ve düz ayakkabılar giyilmelidir.
• Sigara ve alkol kullanımından mutlaka kaçınılmalıdır. sigaranın bebekte gelişme geriliğine, alkol ün ise fiziksel ve zihinsel bozukluklara neden olduğu bilinmektedir.
• Gebe, bilinçsiz ilaç kullanımı ve radyasyon içeren akciğer filmi, tomografi gibi tetkiklerden kaçınmalıdır.Gerekli ilaçlar doktor önerisiyle kullanılmalı, Hamilelikte 5 rad ın üzerindeki radyasyonun bebekte sakatlıklara ve doğum anomalilerine neden olduğu saptanmıştır. Mutlaka film çekilmesi gerekiyorsa çekimler doz hesaplaması yapılarak doktor gözetiminde uygulanmalıdır.
• Gebelikte burun ve diş eti kanamalarının önemli sebebi gebelik nezlesi ve gebelikte diş etinin fizyolojik büyümesidir. Diş eti bakımına özen gösterilmelidir.
• Hamilelikte sık görülen belirtilerden, şikayetlerden biride kabızlıktır. Gebelik hormonlarına etkisi ile bağırsak hareketleri azaldığı için kabızlık sık görülür. Ayrıca gebelikte kullanılan kan ilaçları da kabızlığı artırır. Bu problemi engellemek için bol sıvı tüketilmesi, lifli gıdaların artırılması ve hareketsiz kalınmaması önerilir.
• Sağlıklı gebelik için düzenli doktor kontrolleri ve yapılması gereken testlerin zamanında yapılması büyük önem arzeder.
Sağlıklı bir gebelik için öncelikle planlı gebeliği öneriyoruz. Bir gebeye gebelik boyunca ayda 1 kez , son haftalarda ise 1-2 hafta aralıklar ile takip gereklidir.
Her kontrolde tansiyon ve kilo takibinin yapılması gerekir. Bunlar dışında her muayenede bebeğin gelişimi ve ölçümleri, amnion sıvı miktarı (bebeğin suyu),plasentanın (bebek eşi) yerleşimi, bebeğin duruş pozisyonu kontrol edilir.
Gebelere anne ve bebek sağlığı için gebelik öncesi bazı testlerin yapılması gerekir. Gebe kaldıktan sonra da gebeliğin sağlıklı devamı için önerilen bir çok test vardır. Bu testleri kısaca gebelik öncesi ve gebe kalındıktan sonra yapılması gereken testler olarak ikiye ayırabiliriz.
a) Anne ve baba kan grupları bilinmelidir. Rh uygunsuzluğu varsa tesbiti yapılmalıdır. Anne kan grubu negatif, baba kan grubu pozitif ise kan uyuşmazlığı vardır. Kan uyuşmazlığı varsa hamileliğin 28. Haftasında ve doğumdan sonra kan uyuşmazlığı iğnesinin (rh immünglobulin) yapılması bir sonraki gebelikte kan uyşmazlığına bağlı gebelikte sakatlık riskini %99 azaltacaktır.
b) TORCHS (Toxoplasma, Rubella, Cytomegalovirus, Herpes, Sifilis) Enfeksiyon tarama testleri yapılmalıdır. Gebelikte enfeksiyon varlığı bebek sakatlığı için risk faktörüdür. Bebekte anomali yapabilecek hastalıkların gebelikten önce geçirilip geçirilmediği tespit edilir. Eğer geçirilmediyse aşısı olan rubellanın gebe kalmadan en az 3 ay önce yapılması gerekir.
c) TSH, şeker ölçümü, kan sayımı, karaciğer ve böbrek foksiyon testleri, hepatit markerları da gebe kalmadan önce kontrol edilmelidir.
Gebelik haftası hesaplamada son adet tarihinin ilk günü gebeliğin başlangıcı olarak kabul edilir. Aslında gebeliğin başlangıcı yumurtlama ve takip eden ilişki sonucu gerçekleşen döllenmedir. Kadınların adet döngüleri ve yumurtlama tarihleri değişken olduğu için hesaplamalarda 1 haftalık farklar ortaya çıkmaktadır.
Hamilelik haftası hesaplamada en sık kullanılanlar günümüzde mobil uygulamalardır. Klasik gebemetre dairesel takvimleri eskiden sağlık personelinin ayrılmaz bir parçası iken artık bizde bilgisayarımızda yüklü programları kullanmaktayız. Gebelik süresi gebeliğin bitirilen haftası ve artan gün olarak ifade edilir.
Tahmini doğum tarihi hesaplama da bilgisayar programları kullanılabilirken en basit klasik yöntem Naegel formülü ile yapılan hesaplamalardır. Son adet tarihi olan aydan 3 ay önceki aya geriye gidilir. Güne 7 eklenir ve tahmini doğum tarihi bulunur. Yani örnek olarak 9. Ayın 7 sinde adet gören hastanın beklenen doğum tarihi 9-3= 6. Ayın, 7+7= 14 üdür.
Gebelik ultrasonda yada kan-idrar gebelik testleri ile belli olur. Hamileliğin ultrasonda ne zaman görüldüğü cihazın transvaginal yada karın probunun kullanımına göre değişkenlik gösterir. Transvaginal ultrasonda 4-5. Haftalarda, abdominal probda yaklaşık bir hafta daha geç olup 5-6. Haftada görülebilir.
Kanda bhcg düzeyi 800 mlU/mL ulaştığında gebelik kesesinin transvajinal ultrasonda görüldüğü gözlenir. İlişki ve döllenmeden 11-12 gün sonra kanda gebelik tespit edilebilir.
Hamilelik süresi 280 gün (40 hafta) dır. Bu süre son adet tarihinin ilk gününden itibaren hesaplanır. 40 hafta tahmini doğum tarihini gösterir.
Tahmini doğum 38 ile 42 hafta arasında gerçekleşebilir. Bunun ileri gecikme, öncesi ise erken doğum olarak kabul edilir.
Gebelikte karşılaşabilecek sorunlar hakkında anne - baba adayları erken haberdar olabilir ve erken önlem alabilir. Sağlıklı bir gebelik süreci geçirmekte olduklarını bilmelerinin rahatlığıyla doğuma daha stressiz bir şekilde girer.
Tetanoz aşısı gebeliğin 16. haftasından itibaren 2 doz halinde birer ay arayla yapılması gereklidir.
Tetanoz aşısına gebelikten sonra da devam edilmektedir. Bu aşılar aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Çoğul gebelikler anne rahminde yaşama tutunmuş birden fazla embryo vardır. Eğer tek bir yumurtanın döllendikten sonra anne rahminde bölünmesiyle oluşan iki embryo varsa bu durumda tek yumurta ikiz gebeliği oluşur.
Bebekler aynı cins ve görünüm olarak birebir aynıdır. İki farklı yumurta iki farklı spermle döllenerek ana rahmine yerleştiyse çift yumurta ikiz gebeliği meydana gelir.
Çift yumurta ikizleri iki farklı sperm ve iki farklı yumurtanın bir araya gelmesi ile oluşan gebeliktir. Rahim odacığını paylaşan iki farklı embryonun kendine ait plasentaları ve keseleri vardır. Aynı yada farklı cinsiyetlerde olabilir. Birbirlerinden genetik olarak farklı bireylerdir.
Boy, kilo, büyüme hızı açısından farklılık gösterebilirler. Çift yumurta ikizleri sıklıkla tedavi gebeliği sonrası çoklu yumurta gelişimi yada çoklu embryo transferi sonrası meydana gelir.
Tek yumurta ikizi tek bir sperm ve tek bir yumurtanın embryo oluşturup daha sonra rahim içinde bölünmesiyle meydana gelir. Tek yumurta ikizleri genetik yapıları ve cinsiyetleri aynıdır. Cinsiyetleri her zaman aynıdır ve tıpatıp benzerlik gösterirler.
Gebelerde rutin yapılan ikili testler gibi down sendromu tarama testlerinin ikiz gebeliklerde sağladığı fayda kesin olmayıp, bu testler yerine 11-13. Haftada arasında ense kalınlığı ölçümü yapılması tercih edilir.
Üçlü veya dörtlü testlerin de çoğul gebelikler de yapılması bir anlam taşımaz. 22. haftada detaylı ultrasonografi anomali hakkında önemli bilgi verir. Gebelerde rutin yapılması önerilen şeker testinin de 24 ile 28. Haftalar arası yaptırılması önerilir.
İkiz gebeliklerin ilk aylarında düşük yapma riski, son aylarında ise erken doğum yapma riski var tek gebeliklere göre daha yüksektir.
Tek gebeliklere göre daha sık muayene edilmelidirler. Muayene sıklığı 2 haftada bir olabilir.
Gebede karbonhidrat, yağ, protein ve sebze yönünden zengin bir diyet uygulanmalıdır.
Çoğul gebelikler de tekil gebeliklere göre kalori ihtiyacı daha fazladır. Gebeler su tüketimi konusunda hassas olmalıdır. Beslenme konusunda Dietisyen yardımı alınabilir.
Gebeliğin tek yada çoğul olduğuna bakılmaksızın bakliyat, sebze, vitamin, mineraller ve süt ürünleri gerektiği kadar alınmalıdır.
Vücutta eksik olan vitaminler test edilmeli, tahlil sonucuna göre karar verilerek vitamin ve ek gıdalar ile beslenme desteklenmelidir.
Çoğul gebeliği ilk 3 ayda düşük son 3 ayda erken doğum riski yaratır. Bu nedenle hareketliliğin azaltılması önerilir. Aktif spor ilk 3 ayda kısıtlanır.
İkinci 3 ayda hafif yürüyüşler ve yüzme önerilir.
Çoğul gebelikler her zaman erken doğum riskini beraberinde getirir. Tek gebeliklerde 37. hafta ile 42. hafta arasında doğum yapmak beklenen bir durumdur.
İkiz gebeliklerde ise doğum miadı 37. hafta itibariyle dolar. İkiz çoğul gebelerin yaklaşık yarısı, üçüz gebeliklerin %90 ının 37 haftadan önce doğurduğu gözlenir.
Çoğul gebeliklerin doğum yönteminde sıklıkla sezaryan doğum tercih edilmekle birlikte bebeklerin duruş pozisyonlarına göre normal doğumun gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu durumlarda vardır. Bu sebeple doğum şeklini ve risklerini doktorunuzun ile görüşerek doğum şekline karar verilmesi uygun olacaktır.
Sperm tarafından döllenen yumurta hücresine Embryo adı verilir. Embryo 4-5 gün süren bölünme sürecinden sonra fallop tüpü kanallarından rahim iç boşluğuna düşer ve yerleşir. Bu doğal embryo taşınma sürecinde herhangi bir safhada embryo rahim dışında tüplere, yumurtalıklara, rahim boynuna yada karın boşluğunda herhangi bir yere yerleşirse bu duruma dış gebelik yada ektopik gebelik adı verilir.
Dış gebelik görülme ihtimali %2 dir. Gebeliğin devamı için yerleşen embryonun damarlarla beslenmesi ve rahim düz kas tabakasının genişlemesi gerekir. Embryonun yerleşip büyümesine uygun olmayan bir bölgede sağlıklı gebelik gelişemez. Bu tip gebelikler ya kendiliğinden son bulur yada hayati riskler yaratacağı için sonlandırılması gerekir.
Dış gebelik kendisini tipik gebelik belirtileri ile gösterebileceği gibi, çok farklı belirtiler de verebilir.
Dış gebelik hastalarının en sık doktora başvuru sebebi adet gecikmesine eşlik eden şiddetli karın ağrısı ve hassasiyet şikayetleridir. Hatta bazen normalden farklı, daha az miktarda adet gördüklerini de tanımlayabilirler.
Dış gebeliğin yaygın belirtilerini sıralayacak olursak;
Maalesef günümüzde ki tüm tıbbi gelişmelere rağmen hastaların doktora geç başvurmasına bağlı olarak geç tanı ve hayati tehdit eden karın içi kanamalar meydana gelebilmektedir. Vajinal kanama ile doktora gelen hastalarda sıklıkla düşük bulguları ile karıştırılabilmektedir.
Üreme çağında ve aktif cinsel hayatı olan tüm kadınlar ektopik gebelik riski taşır. Buna karşın bazı kadınlar da dış gebelik görülme riski artar. Bu riski artıran nedenleri özetlersek,
Dış gebelik tıbbi bir acildir. Tanısı ve tedavisinde geç kalınılmaması gereken bir durumdur. Dış gebeliğe ilişkin belirtilerden herhangi birine sahip olan bireyler derhal bir kadın doğum uzmanına başvurarak muayene olmalıdır.
Gebelikte karında hassasiyet, ağrı ve bunlara eşlik eden vajinal kanama tipik bulgularıdır. Her zaman kanama olması gerekmez. Erken dönemde hiç klinik bulgu vermeyebilir. Ultrason muayenesinde gebelik kesesinin olmayışı ve kanda Bhcg gebelik hormonunun yeterli ve sağlıklı artış göstermemesi ile tanı konur.
Ultrasonda yırtılmış fallop tüplerinden yada fimbriaların ucundan kaynaklanan kan sızıntısı kuldesak denen rahim arkasındaki boşlukta birikmiş olarak gözlenir. Bu kan şiddetli karın ağrısının sebebidir.
Tanı testleri sonucu dış gebelik tanısı alan gebelerde gebeliğin acil olarak sonlandırılması gerekir. Eğer tanı ve tedavide geç kalınırsa hayatı tehdit eden şiddette iç kanamalarla ve üremede önemli rol oynayan fallop tüpleri kaybıyla karşılaşılabilir.
Dış gebelikler de embryonun yanlış yere yerleşiminden dolayı sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişme göstermez. Gebeliği hızlı bir şekilde sonlandırmak tedavinin temelini oluşturur. Gebeliği sonlandırmak için 2 yöntem uygulanır. Bu yöntemler;
Erken tespit edilen ektopik gebeliklerde medikal yöntem olarak metotreksat ın uygulanması ile yüksek başarı elde edilebilir. Bu ilacın gebelik dokusunun büyümesini ve bölünmesini engelleyici etkisi vardır. Cerrahiden kaçınılmasını ve tüplerin korunmasını sağlar. İlaç kullanımı sonrası gebelikten 3 ay kaçınılmalıdır.
İlerlemiş dış gebelik vakalarında ilacın başarısızlık ihtimali yüksektir. Başarı kanda bhcg hormon değerinin tekrarlayan testlerde düşmesi ve klinik bulguların gerilemesi ile anlaşılır. Tek doz uygulamadan 1 hafta sonra kanda bhcg değerinin düşüşü ve sonuç alınması beklenir.
Cerrahi müdahale ileri gebelik haftasında ki dış gebelik vakalarında, gebelik materyali büyük ölçüldüğünde, karın içinde yoğun kanama varlığında ve hemodinaminin bozulması dediğimiz tansiyon düşüklüğü, kalp atışlarının arttığı durumlarda tercih edilir.
Tedavi de gecikme hasta açısından hayati tehlike doğurabilir. Cerrahi çoğunlukla kapalı yani laparoskopik yöntemle yapılır. Kapalı yöntem uygulama imkanı yada deneyim olmayan bir ortamda ise açık cerrahi uygulanabilir. Koruyucu cerrahi de tüpler korunarak içinden gebelik materyali alınabilir.
Tüp eğer yırtılmış ise tüpün tamamen alınması gerekebilir. Tüplerin korunduğu bazı durumlarda bir miktar gebelik materyali tüpler içinde kalabilir. Bu durumda bhcg düşmeyeceği için ek metotreksat tedavileri gerekebilir. Bhcg hormonu tamamen düşene kadar haftalık testler yapılmaya devam edilmelidir.
Kliniğimizde tanı konan yada dış merkezde tanı konmuş hastalarda cerrahi gerek görülüyorsa hastalarımızın tedavisi 7/24 laparoskopik yani kapalı yöntem ile geçekleştirilmektedir.
Dış gebelik geçiren kadının tekrar hamile kalma ihtimali önceki dış gebelik operasyonunda tüplerin alınıp alınmadığı ile ilişkilidir. Tek tüpü alınanlarda bile diğer tüpten gebe kalma ihtimali vardır. Dış gebelik geçiren kadınlarda tekrarlayan dış gebelik geçirme ihtimali normal bir kadından daha fazladır.
Boş gebelik normal bir gebelik gibi yumurtanın sperm tarafından döllenmesiyle başlar. Döllenen embryonun rahime tutunma aşamasından sonra gebelik kesesi görülmesine rağmen kesenin içerisinde embriyo görülemez. Erken dönemde hastanın boş gebelik olduğunu farkedebilmesi imkansızdır.
Klinik belirti olarak hastada kasık krampları ve vajinal lekelenmeler görülebilir. Normal gebelikte görülen bulantı ve kusma da sık görülür.
Boş gebeliğin sebebi olarak sperm yada yumurta yapısındaki genetik anormallikler önemli sebep olarak tanımlanmaktadır.
Boş gebelik tanısı gebeye yapılan ultrasonlarda artan gebelik haftasına ve bhcg değerine rağmen gebelik kesesi içinde embryonun görülememesi ile konur.
Boş gebelik kesesinin tedavisi medikal yani ilaçla düşük yaptırılması yada kürtaj ile rahim içinin temizlenmesi şeklinde gerçekleştirilir.
İlaç tedavisinde vajinal ilaç uygulamaları sonrası ağrılı vajinal kanama atakları ile kesenin rahim dışına atılması amaçlanır. Kürtaj işleminde ise rahim ağzından içeri özel vakum aspirasyon cihazları ile girilerek gebelik materyalinin temizlenir.
Gebelik sürecinde bazen annenin bazen bebeğin ve çoğu zaman da her ikisinin sağlığını tehdit eden problemler ortaya çıkabilir. Bu durumlar Anne adayının mevcut riskleri, önceki gebelikten gelen problemler, var olan gebelikten gelen problemler, fetusa ait problemler ve doğuma ait problemler olarak ortaya çıkabilir. Bu durumların varlığı yüksek riskli gebelik olarak tanımlanır.
Gebeliğe başlarken anne adayının 18 yaş altı veya 35 yaş üstü olması, aşırı kilolu veya zayıf olması, akraba evliliği olması, geçirilmiş batın cerrahisi olması, gebelik öncesi tiroid, şeker, tansiyon, kalp, epilepsi (sara)veya diğer hastalıkların varlığı anne adaylarını yüksek riskli gebelik grubuna sokar.
Önceki gebeliklerinde düşük ve tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan, erken doğum yapan, aşırı iri yada ufak bebek doğuran, doğum öncesi gebeliğin son 3 ayın da rahim içinde bebek ölümü yaşayanlar, doğum sonu kanama öyküsü olanlar, geçirilmiş miyom cerrahisi olanlar, dış gebelik öyküsü olanlar, histereskopik olarak rahim içi genişletme cerrahisi geçirenler gebe kaldıklarında yüksek riskli gebelik grubu içinde değerlendirilirler.
Gebelikle birlikte görülen;
Gebeliği yüksek riskli hale getirir. Yüksek riskli gebeliklerde muayene sıklığı artırılır. Gebeliği riskli hale getiren hastalığın klinik belirtileri daha yakından takip edilir. Problem tanısı ve tedavisine yönelik uygulamalar değerlendirilir.
Gebelik vücut metabolik hızının ve beslenme ihtiyacının arttığı bir durumdur. Beslenme sık ve kısa aralıklarla artan günlük vitamin ihtiyaçları karşılanarak yapılmalıdır.
Gebelikte beslenme nasıl olmalıdır sorunuzun cevabına gebelikte beslenme linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
hamileliğin ilk 3 ayında organların farklılaştığı dönemde saç boyamasına izin verilmez. Bu dönem dışında organik boyalar tercih edilerek saç boyatılabilir.
İlk gebeliklerde bebek hareketleri 20. Haftadan sonra hissedilirken, 17. Haftada belli belirsiz titreşimler hissedilebilir. Anne adayı ilk gebeliği olduğu için bu titreşimlerin bebekten geldiğini anlayamaz. İkinci gebelikte bebek hareketleri 16-17. Haftada hissedilebilir.
Sigara bebeğin oksijenlenmesini azaltarak büyüme geriliğine ve erken doğuma neden olur.
Fetal alkol sendromu denen ve bebeğin yüzünde anomalilere yol açan bir problem oluşturabilir
Buna sebep olan gebeliğin progesteron hormonudur ve bu bulgular fizyolojik yani gebelikte olması beklenen bulgulardır.
Özellikle polikistik overi olan hastalar adet düzensizliğinden yakınır. Bu hastalarda gebeliğin büyüklüğü ve tahmini doğum tarihi son adet tarihine göre değilde ultrasonografik ölçümlere göre belirlenir.
Kan grubu Rh negatif olan kadın, kan grubu Rh pozitif olan bir erkek ile evli ise ve bebek Rh pozitif kan taşıyorsa kan uyuşmazlığı oluşabilir. Rahim içindeki bebeğin kan grubu tesbiti için girişimsel işlemler yapmak yerine etkilenme olup olmadığını öğrenmek için 28. Haftada indirekt coombs testi yaparız. Eğer sonuç pozitif ise etkilenme olmuştur.
Mide bulantıları kan bhcg hormonunun hızlı artış gösterdiği 12. Gebelik haftasına kadar devam eder. Daha sonra hormon artış hızı yavaşlar ve vücut bu artışı tolere eder. Şikayetler 12. Haftadan sonra da devam ediyorsa eşlik eden bir gastrit yada ülser durumu mevcut olabilir.
Artan rahim büyüklüğünün mesaneye basısı sonrası mesane kapasitesi azalır ve idrara çıkma isteği artar
Bu durumun gebeliğe zararı net gösterilememiştir ama gebe kalındığı öğrenildikten hemen sonra bu ilaçlar bırakılmalıdır.
Kaliteli ultrasonlarda 12. hafta, standard ultrasonlarda 18. haftayı bulur.
Eğer düşük tehdidi yoksa yüzme ve yürüyüş en çok önerilen egzersizlerdir.
Amniyosentez bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek alınarak incelenmesi için yapılan bir işlemdir. Down sendromu, trizomi 18 ve 13 için kesin tanı testidir. Ultrasonda ve tarama testlerinde (ikili test, dörtlü test) şüpheli sonuçlar kesin tanı testi yapılmasını gerektirir.
Hamileliğin ilk döneminde yükselen hormonlara bağlı ciltte değişiklikler görülür.
Kadınlarda gebelikte artan hormonlar, meme ucunda areola bölgesinde koyulaşmaya, karnın ortasında koyu renkli çizgi belirmesine ve yüzde lekelenmelere neden olur.
Kısa süreliğine ve koruyucu kremler kullanılarak güneşlenilebilir. Güneş ışınları derideki lekelenmeleri arttırabilir.
Hamileliğin ilk üç ayında aşı yapılması önerilmez. Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak gibi canlı virüs aşılarından hamile kalmadan üç ay öncesinden itibaren ve hamilelik döneminde kaçınılmalıdır. Ölü bakteri ve virüs aşıları salgınlarda ve gerekli olduğu zaman yapılabilir. İnaktive edilmiş hepatit aşısıda gerekli olduğunda kullanılabilir. Ülkemizde tetanus aşısının uygulanması önerilmektedir.
Dişeti büyümesi ve gebelik nezlesi dişeti ve burun kanamasının sebebidir.
Özellikle gebeliğin 5. Ayın dan sonra rahime ve bebeğe giden kan dolaşımının azalmaması için hamilenin soluna yatması önerilir.
Gebelikte düşük tehdidi yada plasenta previa (eşin önde gelmesi) söz konusu değilse ilişki kısıtlanmaz.
Non-stres test 20 dakika kadar süren ve bebeğin incelendiği bir testtir. Bu test süresince bebeğin kalp atışları ve rahmin tonüsü kaydedilir.
Doğum sancılarınız henüz başlamadan doğumun başlatılması gerektiğinde damar içine rahim kasıcı ilaç verilerek doğum ağrılarının başlatılması işlemidir.
Çatı muayenesi doğum kanalının bebeğin geçmesine müsaade edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi durumudur.
Doğumsal kalça yapısı darlıkları yada sonradan gelişen kemik hastalıkları normal doğuma engel olabilir. Bazen kalça yapısı normal bebek ağırlığında doğuma izin veren, bebek iri olduğu durumlarda bebeğin geçmesine izin vermeyecek darlık şeklinde gözlenebilir.
Doğum sancıları 10 dakikada 3 kez düzenli aralıklarla gelen ve 60 saniye süren kasılmalardır.
Hamilenin karnında sertleşme olarak hissedilir. Doğum sancıları yoğunluk kazanır ve istirahatle geçmez. Bu durumda doktorunuza haber verip hastaneye başvurma zamanı gelmiştir.
Ağrısız doğum tabiri, sancısız doğum ile karıştırılmaktadır. Sancı doğumdaki kasılmaları tarif etmek için kullanılır. Sancıya rağmen ağrılar hissedilmeden ağrısız doğum olabilir. Belden epidural anestezi uygulanarak doğumun anne adayı için mümkün olabilecek en az ağrıyla geçirmesini sağlamaktır. Doğum eylemi sırasında erken başlatılması doğum eylemini geciktirebilir.
Doğum başlamadan doğumun şekli hakkında karar vermek doğru değildir.
Buna istisna durumlar ise: Plasenta previa adı verilen bebek eşinin doğum kanalını kapatacak şekilde önden gelmesi, eski sezaryen ile doğum yapmış olanlara, bebeğin doğum kanalına ters veya yanlamasına(transvers) yerleştiği durumlar, bebeğin tahmini doğum ağırlığının yüksek ölçüldüğü durumlar, çoğul gebelikleri olan gebeler sezaryen ile doğum gerektirir.
Normal doğum takibinde doğum ağrıları sırasında bebek başının anne kalçasından geçişi sırasında uyumsuzluk göstermesi ve rahim ağzının açılmadığı durumlarda sezaryan önerilir.