Tüp bebek başarısızlık nedenini anlamak hastalar için çoğu zaman zorluklar içerir. Hastalar için tüp bebek tedavisi işlemi, yumurta ve spermin toplanıp başarılı bir laboratuarda embryo geliştirilmesi ve bölünen hücrelerin oluşturduğu embriyonun rahime bırakılması işlemidir.
Tüp bebek tedavisi biyolojik olayların laboratuar şartlarında gerçekleştirilmesi işlemidir. Biolojik bir olay olan gebelik hakkında halen bilmediğimiz şeyler bildiklerimizden çok fazladır.
Yazımızda tüp bebek tedavisinde başarısızlık nedenlerini ve tekrarlayan tüp bebek tedavisi başarısızlıklarını kısaca özetlemeye çalıştık.
Tüp bebek başarısızlık nedenleri hakkında merak ettiklerinizi ve aklınızdaki soruların cevaplarını bu yazımızda bulabilirsiniz.
Tüp bebek tedavisinde başarısızlık nedenleri arasında en önemli unsurlar sağlıklı normal bir yumurta, fonksiyonel bir sperm ve bir bebeğin büyümesine izin veren rahim varlığının olmayışıdır. Bunların dışında tüp bebek başarısızlığına sebep olan bir çok faktör yer almaktadır. Bu faktörler arasında başlıca etkenler laboratuarın çevresel ortamı, laboratuarda kullanılan teknikler, yumurta toplama ve embryo transferi konusunda uzmanın tecrübesi olarak sayılabilir.
Tüp bebek tedavisinde başarısızlık nedenleri arasında embryonun tutunma başarısızlığı önemli rol oynar. Buna yol açan faktörler, rahim kaynaklı, erkek kaynaklı, embryo kaynaklı yada tüp bebek tedavi protokolü kaynaklı olabilir.
Tüp bebek tedavisinde başarısızlık nedenlerini sıralayacak olursak;
Anne yaşı tüp bebek tedavisinde kullanılan embriyo kalitesini etkileyen önemli bir unsurdur. Aneuploidi adı verilen genetik bozukluklar ilerlemiş anne yaşında sık görülür. 39 yaş ve sonrasında biokimyasal gebelik riski anlamlı olarak artar. Doğum oranı da artan anne yaşından olumsuz etkilenir. Artan anne yaşı ile beraber embriyo ve endometrium arasındaki uyumsuzluk artar. Artan anne yaşı ile embriyo yapışma oranları azalır.
Tüp bebek tedavisinde canlı doğum oranları 35 yaş altı kadınlarda anlamlı olarak artar. 35 yaş üstünde elde edilen yumurta ve blastosist oluşum şansı azalır, endometrium kalınlığı azalır. Bu nedenle gebelik olasılığı da düşer. 35 yaş altında %47 olan embriyo implantasyon oranları 44 yaş üzerinde %1.9 a kadar düşer. Yurtdışında genç hastalardan alınan bağış yumurtalarla gebelik oranları %53.6 ya kadar çıkmaktadır. Bu sonuçlarda yumurta ne kadar genç olursa gebelik oranının o kadar yüksek olacağını göstermektedir.
Tüp bebek tedavisi başarısızlığında vücut kitle indeksinin 25kg/m2 nin üstünde olduğu durumlarda embriyo tutunma oranları olumsuz etkilenir. Vücut kitle indeksinin 40kg/m2 nin üstünde olduğu hastalarda düşük riski de artar.
Kilolu kadınlar daha fazla yumurta büyütücü ilaç (gonadotropin) kullanımı gerektirir. Buna karşın daha az yumurta elde edilir. Yumurta kalitesi ve folikül gelişimi kilodan olumsuz etkilenir. Artan kilo, artan anne yaşından sonra tekrarlayan gebelik kaybı yaratan en önemli faktördür.
Sigaranın gebeliğe olan etkisini değerlendirirken kadınların çevreden gelen olumsuz tepkiler nedeniyle gerçek tüketimlerini saklamaları araştırmaların en önemli problemidir.
Sigara içen kadınlarda düşük riski anlamlı olarak artmıştır. Tüp bebek tedavisi alan ve sigara içen kadınlarda yumurtlama zamanında östrojen düşüktür. Sigara daki toksik ajanlar korpus luteum oluşumunu bozup, embriyo implantasyonunu engelleyebilir.
Tüp bebek tedavisi alan kadında sigara kullanımıyla ortaya çıkan bir nikotin metaboliti olan kotinin elde edilecek yumurta sayısını düşürebilir. Sigara içen kadınlarda azalmış canlı doğum oranları tesbit edilir.
Sigara daki karbon monoksit fetusta oksijenin azalmasına ve nikotin ise fetusa kan taşıyan damarların daralmasına yol açabilir. Annenin iştahının azalması üzerine fetusa daha az besin gider.
Erkeklerde sigara kullanımının olumsuz etkileri ise azalan sperm sayısı, artan oranda sperm şekil bozukluğu, azalan sperm hareketliliği ve sitrat yoğunluğu ile ölçülen artmış pH değeri ile gösterilebilir.
Tüp bebek tedavisi başarısızlığında stresin rolü araştırılırken stres hormonu olarakta bilinen kortizolün artışının ilk haftalardaki gebelik kaybı oranlarını 3 kat artırdığı tespit edilmiştir. Psikolojik, immünolojik, ve diğer stres kaynakları kadın vücudunda kortizol düzeyini artırır. Kortizolün vücutta artışı üreme için olumsuzluğu ifade eder. Anne adayında stres yaratan faktörleri uzak tutmak gebelik olasılığını artırır.
Tüp bebek tedavisinde tekrarlayan başarısızlıkta kanda NK (natural killer) adı verilen bağışıklık sistemi hücrelerinin arttığı gözlemiştir.
Th1 adı verilen bağışıklık sistemi hücreleri artışı embriyoların tutunmasını engellerken, Th2 hücrelerinin artışının olumlu gebelik sonuçları ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. T hücreleri varlığı vücutta sitokin üretiminin ölçümü ile ölçülür. Th1 tarafından üretilen sitokinler olan TNF-α embryonun rahime tutunması sırasında trofoblastik dokunun gelişimini önler ve bu dokunun kanlanmasını artan pıhtılaşma mekanizması ile bozar. Th2 hücrelerden salgılanan interlökin 4,6 ve 10 ise Th1 hücreleri aktivitesini azaltır ve embriyo tutunmasını olumlu etkiler.
Otoantikorlar olarak adlandırılan çeşitli otoimmün antikorlarda bağışıklık sisteminin embriyoyu reddetmesinde rol oynar. Bu antikorlar Anti-Nükleer Antikor, Anti-Kardiolipin Antikor(ACA) ve Antifosfolipid Antikor olarak sayılabilir. Bu antikorlar Biokimyasal Gebelik Kaybında önemli rol oynar. Bu antikorların embriyolarda olumsuz morfolojik yani şekil değişikliklerine neden olduğu gösterilmiştir.
Kalıtsal trombofililerin tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında rolü olduğuna inanılmaktadır. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında Metilen Tetrahidrofolat Reduktaz, (MTHFR) eksikliği, Faktör V leiden, Prothrombin Eksikliği, ve Antithrombin III eksikliği görülebilir.
Tüp bebek tedavisi başarısızlığında enfeksiyonun rolü kronik endometrit adı verilen rahim zarı enfeksiyonunda görülebilir. Rahim iç dokusunda bakteri kolonizasyonu yani yoğunlaşması hastada enfeksiyon belirtisi verebilir.
Rahimin enfeksiyonu yada kronik endometrit rahim iç duvar dokusundan alınan parçanın histolojik incelemesi ile, histeroskopik gözlem ile ve bakteri kültürü ile tanı alabilir.
Histeroskopinin rahimin enfeksiyonunu teşhis hassasiyeti %45 ile %66 arasında değişir. Histeroskopi de endometrium dokusunda mukoza ödemi, endometrial kanlanmanın artışı, ve endometriumda mikropoliplerin varlığı kronik endometrit tanısını düşündürür.
Kronik endometrit tanısında en az güvenilen metod kültür olmakla birlikte incelemde Grup B streptokok, E. Koli, E.fekalis, Mikoplasma ve Klamidya tesbit edilebilir. Kronik endometrit tanısında gerçek zamanlı PCR testleri (RT-PCR) ile bakteriyel DNA hızlı bir şekilde tespit edilebilir.
Rahimin iç zar dokusu olan endometrium un steril bir ortam olmadığı artık bilinmektedir. Vajende yer alan Laktobasillerin endometriumu kapladığı bilinmektedir. Endometriumun Laktobasiller ile kaplanması embriyonun tutunma oranlarını ve canlı doğum oranlarını artırırken, endometriumun Gardnerella, Streptokok ve diğer organizmalarla kaplanırsa gebelik oranları düşer.
Rahim patolojileri arasında yer alan polipler, miyomlar ve yapışıklıklar tüp bebek tedavisi uygulanan hastalarda embriyonun tutunamamasının önemli nedenlerindendir. Bu problemler çoğunlukla belirti vermez ve transvajinal ultasonografi ile tespit edilir. Bazen ultrason bile tanı koymada yetersiz kalabilir. Rahim boşluğunun değerlendirilmesinde histeroskopi kullanılabilir.
Miyomlar rahim boşluğuna basarak şeklini bozabilir. Cerrahi sonrası oluşan rahim içi yapışıklıklar yada rahim içi enfeksiyonlar embriyonu rahim duvarına yapışmasını engelleyebilir.
Hidrosalpinks yani tüplerin sıvıyla dolu olması tüp bebek tedavisinde embriyonun tutunmasını olumsuz etkiler. Tüpler içindeki sıvı transfer edilen edilen embriyonun dışarı atılmasına neden olabilir.
Müller kanal anomalileri olarak adlandırılan uterin septum ve bikornuat rahim embriyo transferleri sonrası tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları yaratabilir. Histeroskopik metroplasti işlemi ile septum düzeltilmelidir. Bikornuat rahimli hastalarda embriyo tutunması normal olabilir. Buna karşın ikinci 3 ay gebelik kayıpları ile karşılaşılabilir.
Endometrium yani rahimin iç zarı tüp bebekte transfer edilen embriyonun tutunmamasının esas sebebi olabilir. Endometriumun önceki hasarları, uzun süre doğum kontrol hapları kullanımı yada bozulmuş rahim kan akımı endometriumun ince kalmasına sebep olabilir. Endometriuma giden kan akımı bozuk olursa epitelyal büyüme faktörü ve vasküler endotelyal büyüme faktörü azalır, bu azalma endometriumdaki damarlanma ve kalınlık artışı sağlayan büyüme faktörlerinin de azalmasına neden olur.
Endometrium duvar kalınlığının başarılı bir embriyo tutunması için en az 8 mm olması beklenir. Endometrium kalınlığı 8 ile 16 mm olduğunda embriyo tutunma oranları anlamlı olarak artar.
Tüp bebek tedavisinde başarısızlık yaratan kromozomal anormallikler arasında translokasyonlar, mozaisizm, İnversiyonlar ve delesyonlar yer almaktadır. En sık görülen kromozomal anormallikler arasında translokasyonlar yer alır. Tekrarlayan tüp bebek tedavisi başarısızlıklarında anne ve baba da genetik inceleme önerilir.
Tekrarlayan tüp bebek tedavisi başarısızlığında ilk olarak sigara kullanımının kesilmesi, vücut kitle indeksinin normal değerlere düşmesi için kilo verilmesi, stresten kaçınılarak kortizol seviyelerinin düşürülmesi önerilir.
Tüp bebek tedavisinde başarısızlıkta ideal yaklaşım için dikkat edilmesi gereken noktaları sıralayacak olursak;
İdeal Tüp Bebek Tedavisi İçin
Anti-Trombotik Ajanlar, Heparin Ve Düşük Moleküler Ağırlıklı Heparin Kullanımı
İmmünoterapi
Enfeksiyon İçin Antibiotik Kullanımı
Anatomik Anormalliklerin Düzeltilmesi
Genetik İnceleme
Erkek Faktörü İncelemesi
Intrasitoplasmik morfolojik seçilmiş sperm enjeksiyonu(IMSI) ile normal morfolojik yani şekilli spermatozoa seçilerek transfer edilebilir.
Tüp bebek tedavisi fiyatları Ankara da işlemin yapılacağı laboratuvara, uygulanan ilaç protokolüne, tetkiklere ve kullanılacak ilaç miktarına göre değişiklik göstermektedir.
Tekrarlayan gebelik kayıpları Ankara da Çankaya daki muayenehanemizde Prof. Dr. Önder Koç tarafından değerlendirilmektedir. Tedavi ve danışma için bize +90505 287 4333 nolu telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.
Referanslar