Esra hanıma rahim miyomları teşhisi konduğunda, doktorunun bir tavsiyesi vardı, rahmini çıkarın! Peki rahmi çıkarmak gerçekten gerekli mi?
Esra, vücudunun bir organının alınması için büyük bir ameliyat geçirme fikrine sıcak bakmıyordu.
Doktoruda alternatifleri tartışmadı, ama doğum yapmayacaksan rahme ne ihtiyacın var diyerek rahmin alınması konusunda kendisini ikna etmeye çalıştı.
Eski bir ilaç mümessili olarak, doktorların hastalara tedavi için tüm makul alternatifleri anlatmaları gerektiğini biliyordu. "Çok korktuğumu ve üzüldüğümü hatırlıyorum" dedi. "Miyomların hayatı tehdit etmediğini, iyi huylu olduklarını, ama can sıkıcı olduklarını biliyordum."
Sonunda, Miyom Ameliyatı Ankara kliniğimize başvurdu. Ona daha az invaziv bir seçenek sunuldu: laparoskopik miyomektomi yani kapalı miyom ameliyatı. Cerrahi aletler yerleştirmek için iki veya üç yarım santim insizyon ve sadece miyomları veya miyomları kesmek için küçük bir kamera kullanarak ameliyatının yapılabileceği, rahim ağzında yada rahim boşluğunda kanserojen değişiklik olduğunu gösterir bir patoloji raporu olamadıkça rahmin genç yaşta alınmasına gerek olmadığı bilgisi verildi.
Prof. Dr. Önder Koç hastalarının çoğu gibi Esra da akşam üstü ameliyatını olup ertesi sabah hastaneden çıktı ve iki gün içinde normale döndü. Bu toparlanma süreci genellikle hastanede birkaç gün ve bir veya iki ay iyileşme gerektiren bir histerektomiden (rahim alınması ameliyatı) çok daha hızlıdır.
Yaşamlarının bir noktasında, kadınların yüzde 70 ila 80'inde miyomlar olacaktır, ancak sadece bazılarında aşırı adet kanaması ve pelvik ağrı veya basınç gibi semptomlar olacaktır.
Her yıl ülkemizde binlerce kadın vücudun hormonlarını tüketebilen ve depresyon ve diğer yan etkilere neden olabilecek histerektomiler geçirmektedir. Histerketomilere sıklıkla yumurtalığın alınması eklenmektedir.
Eldeki veriler, histerektomilerin üçte biri ila yarısının miyom için yapıldığını göstermektedir. Biz kliniğimizde minimal invaziv yöntemle miyom çıkarılmasının miyomlar için yapılan gereksiz histerektomileri önleyebileceğine inanıyoruz. Miyomların çıkarılabilmeleri için daha küçük parçalara ayıran bir teknik kullanıyoruz.
Ameliyattan 6 ay sonra üreme çağında yumurtalık ve eş sperm durumu yeterli olan bir çok kadın doğal gebelik yaşayabilmektedir. Bazı doktorlar, çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar için veya sadece tek bir küçük fibroidi olanlar için uterusu kurtarmanın bir yolu olarak miyom çıkarmayı tercih ederler. Biz ise buna ek olarak menopozdan sonra ve çok sayıda büyük miyomu olanlar da dahil olmak üzere tüm kadınların histerektomiden kaçınma seçeneğine yani rahim koruyucu cerrahi seçim hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz.
Laparoskopik (kapalı) cerrahi iyileşme süresini hızlandırarak ve hastanede kalış süresini kısaltarak jinekolojik cerrahiyi kökten değiştirmiştir.
Laparoskopik miyomektomi teknik olarak zor bir prosedür olduğundan ameliyatı yapacak bir cerraha nasıl eğitildiklerini, sizdeki gibi bir durumla kaç kere karşılaştıkları, kaç tane bu tür işlemi gerçekleştirdiklerini ve hangi komplikasyonlarla karşılaştıklarını sormanızı öneririz.
İnancımız çok fazla gereksiz histerektomi yapıldığı yönündedir. Laparoskopik uygulamaların yaygınlaşması ile bunun önüne geçileceği yönündeki inancımız tamdır. Açık ameliyattan korktuğu ve rahmini kaybetmekten korktuğu için üreme çağındaki hastanın embolizasyon yöntemlerine başvurması üreme tıbbı ile uğraşan kadın doğum uzmanları tarafından kabul edilemez bir durumdur. Embolizasyon yumurtalık ve rahim içi endometrium tabakasına zarar vererek üremeye ciddi zarar verebilir. Miyomu öldürmeye çalışırken çok yakın üreme organları ağır hasar alabilir.
Bir cerrah miyom cerrahisi yapıyorsa rahim koruyucu cerrahi ve kanama kontrolü yönünde kendini yetiştirmelidir. Kanama durumunda ilk seçenek olarak rahmin alınma ihtimalini sunmamalıdır. Çünkü rahmi almaktan önce bir çok seçenek vardır.
Sonuç olarak cerrahi bir ekip ve organizasyon işidir.
