Miyom kadın üreme çağının en sık görülen iyi huylu tümörüdür. 50 yaşına gelen kadında miyom görülme riski beyaz ırkta %70 lere, zenci ırkta %80 lere çıkmaktadır.
Miyomlar, rahim alma ameliyatı olarak bilinen Histerektominin en sık sebebidir ve tüm yapılan rahim alma ameliyatlarının %40 ı miyom nedeniyle yapılır.
Miyomlar rahmin düz kas hücresi kaynaklı tümörlerdir. Miyomların büyümeleri ise östrojene bağımlıdır.
Hiçbir şikayet yaratmadan görüntüleme tetkikleri ile ortaya çıkabilecekleri gibi vajinal kanama, kasık ağrısı, sırt ağrısı ve etraftaki barsak, mesane gibi organlara bası bulgusuyla kendini gösterir.
Miyom tanısı ultrason ve MR görüntüleme tetkikleri ile konur. Miyom tedavisinde ise medikal seçenekler, embolizasyon, yüksek fokuslu ultrason önerilse de kesin tedavi cerrahi ile gerçekleşir.
Bu yazımızda bekarlara miyom ameliyatı yapılır mı? sorusunu cevaplamayı amaçladık.
Bekarlarda miyom belirtileri, 3 gruba ayırabiliriz. Bunlar;
Bekarlarda miyom, yarattığı vajinal kanamaya bakacak olursak bunun nedeninin rahmin iç zar dokusu olan Endometrioma miyomun yaptığı basıyı görürüz. Bazen rahim ağzından vajene doğmuş miyomlarda da yoğun vajinal kanama gözlenir.
Bası bulgularında en çok karşılaşılanlar ise önde mesaneye olan bası sonucu sık idrara çıkma, arkada son barsağa olan bası sonucu oluşan kabızlıktır.
Kasık ağrısının en önemli nedeni miyomun hızlı büyümesine bağlı olan dejenerasyonu yani çürümesidir. Embolizasyon işlemi yada geçici Menapoz iğneleri dejenerasyonu tetikler. Miyomun yerleşimine bağlı olarak rahmin bağlarının gerilmeside derin yerleşimli kasık ağrıları yapabilir.
Bekarlarda miyom belirtileri, bekar olmayanlardan büyük farklılık göstermez. En önemli fark rahim boşluğunda ve Vajene doğmuş miyomlarda hastaya vajinal yaklaşımda kızlık zarına yapılması gereken müdahaledir. Vajinal yaklaşım bir mecburiyet ise kızlık Zarı işlem öncesi açılıp, isteğe bağlı ameliyattan 2 ay sonra dikilebilir.
Bekarlarda miyom yarattığı şikayetler sonucu yaşam kalitesini düşürüp, üreme sağlığını olumsuz etkiler. Bekarlarda miyom belirtileri görüldüğünde en çok yapılan yanlış tedavi için evliliğin yada ilişkinin beklenmesidir. Bu durumda miyom büyüyerek ciddi şikayetlere ve olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Evlenme yaşının ve ilk cinsel deneyim yaşama yaşının büyümesi geç yapılan jinekolojik muayenelere ve geç konan miyom tanılarına sebep olmaktadır.
Miyom tanısı genç yaşta konulsa bile bekar bir kadının hemen ameliyat seçeneğini kabullenmesi çok zordur bunun nedeni ise kadın doğum uzmanının ameliyat risklerini anlatırken rahim alma olasılığı ve ameliyatın açık kesi ile yapılacağı hakkında bilgi vermesidir.
Bekar yada çocuk doğurmamış hasta üç nedenden dolayı ameliyat olmak istemez. Bunlar;
Bunlar arasında belki de en önemlisi kadının rahmini ve dolasıyla doğurganlığını kaybetme korkusudur.
Rahmin kaybı demek bir kadının hayat boyu çocuk doğuramayacağı ve anne olamayacağı anlamına gelir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Yüzlerce hastamızın hikayelerinde ki ortak nokta hastanın hastaneden ve doktordan kaçma isteği ve miyomun yarattığı şikayetleri görmezden gelmeye çalışmasıdır. Hastalar şikayetlerini küçümser, günlerce süren kanamalarını benim adetlerim hep böyleydi, karındaki dev kitleyi kilo yada yağın oluşturduğu göbek, miyom basısının yarattığı kabızlığın sebebini beslenme şekli, sık idrara çıkma ve mesane doluluğu şikayetlerini çok su içmelerine bağladıkları görülür.
Kasık ağrıları ve bel ağrılarını görmezden gelip, kansızlık nedeniyle yaşadıkları çarpıntı ve hayat kalitelerindeki azalmaya alışır, ileri derecede güçten düşene kadar beklerler. Miyom takiplerine giden hastalarda, miyomun büyümesinde bekar kızda miyomu teşhis eden kadın doğum uzmanının ameliyat riskine girmeden konservatif takip yolunu tercih etmesi de miyomların aşırı büyümesinin sebeplerinden biridir.
Bekar kadınlarlarda miyoma yönelik bir yaklaşımda vajinal yoldan yapılan cerrahiler yada yine vajinal yoldan yapılan histeroskopik kamera cerrahileri tercih edilebilir. Doktorun bu tercihi de hastayı bekaretinin ve kızlık zarının bozulacağı yönünde endişeye sevk eder.
Evlenmemiş kadınlarda miyom ameliyatında eşlerine karınlarındaki kesiyi açıklama zorluğu ameliyattan kaçınmalarının önemli bir sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bekar bayanlarda miyom tedavisinde öncelik miyomun takibinde büyüklüğü, konumu, sayısının, eğer küçük ise büyüme eğrisi, yarattığı klinik şikayetler, tanı da ultrason dışında kasık MR`ı (Pelvik MR) gibi ileri görüntüleme tekniklerinin kullanılmasıdır.
Küçük ve klinik sıkıntı yaratmayan miyomlar 3 aylık muayenelerle takip edilebilir. Miyomlara kanama azaltıcı medikal yöntemler olarak leuprolid asetat (lucrin) yada Non steroid antiinflamatuar ağrı kesici ilaçlar, tranexamik asit önerilebilir.
Biz hastalarımıza ilaçlı spiral uygulamalar yada doğum kontrol hapları önermiyoruz. Miyom mekanik etkisiyle rahim iç astar dokusuna basarak kanama yaratır. Rahim iç duvar yapısına basarak şeklini bozmaya başlamış bir miyoma yönelik spiral yerleştirme işlemleri çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanır ve etkinliği olmaz.
Doğum kontrol hapları ise rahim iç astar dokusunun kalınlığını kontrol etmeye çalışır. Aslında sorun bu dokunun dışındadır. Bir yada iki ay kadar kanama şikayetlerinde azalma görüldükten hemen sonra tüm şikayetler eskisine döner. Buna karşın 3 aylık takiplerinde büyüme gösteren, medikal tedavilere cevap vermeyen ve klinik semptomları artan miyomlara tedavi önerileri yapma zamanı gelmiştir.
Bekar hastalarımıza eğer cerrahi endikasyonu koyduysak ve laparoskopik cerrahi limitlerini aşmadıysa öncelikle kapalı yani laparoskopik miyomektomi cerrahisini öneriyoruz. Bu cerrahide kasık bölgesine 10-25 cmlik bir kesi yapmadan göbekten girilen kamera ve 5 mm lik yan trokar girişleri ile izsiz bir cerrahi gerçekleştirebiliyoruz.
Eğer miyom büyüklük ve sayısı kapalı cerrahi yani laparoskopik cerrahi limitlerini aşmışsa epidural anestezi altında hafif sedasyon vererek miyom çıkarılma cerrahisini gerçekleştiriyoruz. Ameliyat tahmini 2 – 2.5 saat sürmekte olup yatış süresi 1 yada 2 gecedir.
Bekarlarda miyom ameliyatı öncesi MR görüntüleme miyom büyüklük, sayı ve konumunu net olarak gösterir. Bu yöntem kullanarak yaptığımız miyom haritalama (uterin fibroid mapping) kliniğimizde MR ve Ultrason görüntüleri birlikte değerlendirilerek uygulanmakta ve bu sayede daha fazla ve güvenli miyom çıkarılması cerrahisi gerçekleştirilmektedir.
Böylelikle bekarlarda miyom ameliyatı esnasında rahmin alınma riski en aza indirilir!
Rahim koruması konusunda yapılacak miyom ameliyatında 2 önemli husus öne çıkar;
Bekarlara ve üreme çağındaki hastalara yapılmaması gereken ve üremede geri dönüşümsüz bozukluklara yol açma riski olan tedavi Uterin Arter Embolizasyonu`dur. Üreme tıbbı uzmanı kadın doğumcular için %5 lik seçilmiş bir gruba önerilen bu tedavinin yaygın kullanımı hastanın yumurtalık yumurta rezervi ve rahim iç astar dokusunun sağlığı için ciddi tehdit oluşturabilir.
Rahim damarına verilen tıkayıcı maddeler miyom için seçici değildir. Bu tıkayıcı maddeler yumurtalığa ve bebeğin tutunacağı rahim iç astar dokusunun beslenmesine ciddi zararlar verebilir. Hastaların özellikle de miyomu olan bekar kadınların bu konuda kendi kadın doğum uzmanlarından görüş almadan hareket etmemeleri önerilir.
Bekarlarda Miyom Ameliyatı Ankara daki kliniğimiz de başarı ile yapılmaktadır. Tüm Türkiye den gelen yüzlerce hasta rahimi alınmadan sadece miyomları alınarak sağlığına kavuşmuştur.
Erken tanı, takip ve tedavi de en modern laparoskopik cerrahi tedavilerin yapıldığı kliniğimizde Prof. Dr. Önder Koç tarafından ameliyatlar anlaşmalı özel hastanelerde gerçekleştirilmektedir. Bekarlarda miyom ameliyatı ile ilgili ayrıntılı bilgi ve randevu almak için +90505 287 4333 no lu telefonumuzdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.