Adenomyozis rahim iç duvarını döşeyen endometrial bezlerin rahmin duvarını oluşturan düz kas tabakası olan miyometriumun içinde bulunduğu iyi huylu hastalıktır. Bu bez hücrelerin etrafında rahmin düz kas dokusu olan miyometrium içinde sert fibrozis tabakası meydana gelir.
Adenomyozis Ankara da tedavisi hakkında sık sorulan Adenomyozis nedir?, Adenomyozis belirtileri nelerdir?, Adenomyozis tedavisi ve ameliyatı nasıl yapılır? gibi sık sorulan sorularınızın cevabını bu yazımızda bulabilirsiniz.
Adenomyozis halk arasında çikolata kisti hastalığı olarak bilinen endometriozis hastalığının rahim duvarında şekil bulmuş halidir. Geçmişte çok doğum yapmış olmakla ilişkilendirilen bu durum günümüzde 30 lu ve 40 lı yaşlara gelmiş gebeliği olmayan kadınlarda karşımıza çıkmaktadır. Sıklıkla adet ağrısı ve adet kanaması bozuklukları temel adenomyozis şikayetleri olarak karşımıza çıkar.
Adenomyosis oluşumunu açıklamaya çalışan bir çok teori vardır. Bunlardan en çok kabul gören rahim iç duvarını oluşturan endometrium dokusunun rahim duvarına doğru büyümesidir. Diğer bir teori endometrium dokusunun duvara yayılımının kas dokusu içindeki lenfatik yolları izleyerek olmasıdır.
Üçüncü bir teoride kas duvarı içinde endometrial bez hücrelerinin normal kas hücresinin değişimi sonrası meydana geldiği görüşü öne sürülür. Kök hücre teorisinde ise doğuştan rahim kas dokusu içine yerleşen hücrelerin adenomyozis dokusunu oluşturduğu düşünülür.
Adenomyozis vakalarının sadece %20 si 40 yaş altı kadınlarda görülür. Adenomyozis vakalarının %80 i ise 40 yaş üstü kadınlarda karşılaşılır. Şiddetli hastalık sıklıkla ileri yaş kadınlarda görülür.
Adenomyozis oluşma riskini artıran faktörleri sıralayacak olursak endometriozis ilk sırada yer alır. Sigara içmek, sezaryan yada kürtaj gibi rahme yönelik cerrahi işlemler ve uzun süre tamoksifen alımının adenomyozis riskini artırdığı görülmüştür.
Adenomyozisin en sık görülen belirtileri;
Adenomyozis en sık olarak 2 ana formda görülür.
Difüz adenomyozis en sık görülen şeklidir ve rahmin kas tabakası içinde yaygın fibrosis adı verilen sert doku ve endometrial doku adacıkları halinde görülür.
Fokal adenomyozis de adenomyosis dokusu tıpkı bir miyom görüntüsü verir ve yalancı bir kapsül görüntüsü taşır. Fokal adenomyozis rahmin iç boşluğuna doğru büyüyüp bası yapabilir.
Adenomyozisin kesin tanısı dokunun yada rahmin cerrahi olarak çıkarılıp patolojik incelenmesi ile konur. Görüntüleme tetkiklerinde tranvajinal ultrasononografi ve MR ön tanı için kullanılabilir.
Ultrasonda asimetrik ön yada arka rahim duvarı kalınlaşması, rahim duvarında kistik kan dolu boşluklar, endometrium denen iç zar tabakasının ışınsal şekilde rahim duvarı kas tabakası olan miyometrium içine yayılması, rahim duvarında hiper yada hipoekojenite denilen bölgeler şeklinde düzensiz ses dalgaları yayılımına yol açan alanlar varlığı adenomyozisi akla getirir.
MR adenomyozis tanısında ultrasona göre daha hassastır. Ultrason ve MR ın birlikte kullanımı tanıda hassasiyeti artırır.
Adenomyozis tanısını geçmişte koymak oldukça zordu ve adenomyozis çok doğum yapmış olmakla ilişkilendiriliyordu. Günümüzde gelişmiş görüntüleme yöntemleri ile endometriozis tanısı konabilmektedir. Bu sayede adenomyozisin kısırlıkta ve düşüklerdeki rolü araştırılmaktadır.
Adenomyozisin yaygın büyümüş rahim görüntüsü yarattığı vakalarda düşük riskinin arttığı gösterilmiştir. Bu durumun tüp bebek uygulamalarında embriyonun tutunma oranlarını düşürdüğü tesbit edilmiştir.
Kısırlık şikayeti olan adenomyozisli kadınların tedavi sonrası gebe kalma potansiyelleri artmaktadır. Tedavi için cerrahi, GnRH analoğu ilaçlar, yada bunların kombinasyonu kullanılabilir. İlacın etkisiz kaldığı vakalarda uterus koruyucu cerrahinin gebelik oranlarını artırdığı görülmüştür.
Derin yerleşimli endometriosis vakaları olan rektovajinal yada kolorektal endometriozis vakalarında beraberinde adenomyozis varlığının gebelik oranlarını düşürdüğü tespit edilmiştir.
Adenomyozisli hastaların tedavi sonrası gebe kalma potansiyelini etkileyen diğer önemli neden hastanın yaşıdır. 40 yaş üstünde yapılan tedaviler sonrası gebe kalma potansiyeli oldukça düşüktür.
Tüp bebek tedavilerinde adenomyozis varlığının başarı oranlarını düşürdüğü belirtilmiş olup tedavi öncesi GnRH analog kullanımının gebelik oranlarını artırdığı düşünülmektedir. Adenomyozis varlığı tüp bebek tedavilerinde embryonun tutunma oranlarını, transfer edilen embryo sayısını ve klinik gebelik oranlarını düşürmektedir.
Adenomyozis varlığı endometrium fonksiyonunu bozar ve embryoya karşı olan duyarlılığını azaltır.
Adenomyozis varlığının artan düşük riski ile ilişkisi kabul edilmektedir. Adenomyozis dokusunun fetusun implante olduğu bölgeye bası yaparak yada fetal kanlanmayı bozarak düşüğe neden olduğu düşünülmektedir.
Adenomyozis tedavisinde kesin tedavi olan rahmin alınması dışında rahmin korunmasını amaçlayan organ koruyucu ilaç ve cerrahi tedavileri içerir. Adenomyozis tedavilerini sıralayacak olursak;
Histerektomi yani rahmin alınması klinik pratikte gebeliğini ve üremesini tamamlamış kadınlarda en çok tercih edilen cerrahi tedavidir. Adenomyomektomi, gebelik beklentisi olan kadınlarda rahim koruyucu cerrahi ile adenomyozis odaklarının çıkartılması yada adenomyozis dokusunun azaltılmasıdır.
GnRH analoğu ise geçici bir süre için rahatlama sağlar. İlaç en fazla 3-6 ay için kullanılır. İlaç bırakıldığında hastalık tekrarlar. Bu nedenle ameliyat öncesi kanamanın azaltılması ve kitlenin küçültülmesi için kullanılır.
İlaçlı spiral kullanımı adet sancılarının azaltılmasında ve kanamanın azaltılmasında faydalı olabilir. Gebelik planlanmıyorsa cerrahi seçenekler öncesi uygulanabilir.
Adenomyozis embolizasyonu, adenomyozis dokusunu besleyen damarsal dokunun embolizan maddeler ile tıkatılmasıdır. Yaygın anastomoz ağı nedniyle embolizan maddenin yumurtalıkları olumsuz etkileme riskinden dolayı üreme isteği olan kadınlara çok önerilmez.
Endometrial ablazyon rahim iç dokusunun yakılmasıdır. Rahim iç duvarından rahim kas duvarına doğru büyüyen adenomyozis formunda etkili tedavi olabilir.
Adenomyozis tedavisinde geliştirilen cerrahi teknikler rahmin korunmasına imkan tanımaktadır.
Adenomyozis ön tanısı ultrasonografi ve MR ile konur. Kesin tanı için dokunun çıkarılıp patolojiye gönderilmesi gerekir.
Adenomyozisli gebelerde düşük oranlarının arttığı görülmüştür.
Adenomyozis varlığı tüp bebek ile elde gebelik oranlarını düşürür. Bununla birlikte gebe kalmada yaş da çok önemli bir faktördür.
Özellikle fokal adenomyozis dikkatli değerlendirilmez ise miyom ile karışabilir. Adenomyozisin miyoma göre tekrarlayıcı niteliği çoktur.
Referanslar